125 yıllık koleksiyon ile ilgi topluyor
Çetinkaya’nın koleksiyonunda, 1899, 1900, 1915 ve 1957 yıllarına ait dolu kola şişeleri bulunuyor ve her biri geçmişin izlerini taşıyan değerli parçalar olarak saklanıyor.
Koleksiyonculuk serüveni bir şişeyle başladı
Ferhat Çetinkaya, kola şişesi koleksiyonculuğuna yıllar önce, kola üreticilerinden hediye edilen bir şişeyle adım attı. O dönemlerde şişeyi içmeyi aklından bile geçirmediğini belirten Çetinkaya, “Şişeyi sakladıkça değer kazandığını fark ettim. Zamanla koleksiyonumda dört farklı döneme ait dolu kola şişesi birikti. Her biri benim için çok kıymetli,” dedi. En eski şişesi ise 1899 yılına ait olan ve tarihi bir objeye dönüşen bu şişe, Çetinkaya’nın koleksiyonunun en değerli parçası.
Geçmişin izlerini geleceğe taşıyor
Çetinkaya, koleksiyonunun yalnızca bir içecek şişesinden ibaret olmadığını, her birinin tarihî ve kültürel bir mirası taşıdığını belirtiyor. “Bu şişeler, geçmişin birer hatırası olmanın ötesinde, kültürümüzün önemli bir parçası. Onlar, dönemin sosyal yapısını, alışkanlıklarını ve günlük yaşamını yansıtan nadir eserler. Her bir şişe, bana sadece bir içecek sunmuyor; aynı zamanda tarihî bir yolculuğa çıkartıyor. Onları saklamak ve korumak, gelecek nesillere bu değerleri aktarabilmek için büyük bir sorumluluk taşıyorum. Bu koleksiyon, sadece bana değil, aynı zamanda bu şişelere dokunan herkesin geçmişle bağ kurmasına olanak tanıyor.” dedi.
Ailesi için mesleğini değiştirdi
Ferhat Çetinkaya’nın hayatındaki önemli bir dönüm noktası, ailesine daha fazla vakit ayırma kararıyla geldi. Kahvehane işletmeciliği yaptığı dönemde, oğlunun “Bizim babamız yok mu?” sorusu üzerine esnaflık hayatına yeni bir yön vermek zorunda kaldı. “Bu söz beni çok etkiledi ve ailemle daha fazla vakit geçirebilmek için kahveciliği bıraktım. 25 yıldır köftecilik yapıyorum ve bu karardan çok mutluyum,” diyerek, mesleki değişiminin ardındaki duygusal sebepleri paylaştı.
Lokanta dönemsel bir hazine sunuyor
Çetinkaya, lokantasındaki nostaljik kola şişeleriyle yalnızca lezzetli köfteler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda geçmişin izlerini de müşterilerine yaşatıyor. Ziyaretçiler, köftelerinin tadını çıkarırken, bu tarihi objelere göz atarak geçmişin değerli anılarına tanıklık etme fırsatı buluyor. Çetinkaya, koleksiyonunun sadece kendi geçmişini değil, tüm toplumu ilgilendiren önemli bir mirası da koruduğunu vurguluyor. “Bu şişeler, geçmişin izlerini taşıyan nadir parçalardır. Onları saklamak, gençlere geçmişin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatmak benim için çok değerli. Bu objeler, yalnızca bana ait değil; her nesle aktarılması gereken bir hatıra. Onları koruyarak, gelecek kuşaklara bu anıları ulaştırmayı hedefliyorum,” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.