Ali Murat Güven, Konya’da belgesel sunumu gerçekleştirdi

Konya Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen Salı Sohbetleri etkinliğinde, yazar ve yönetmen Ali Murat Güven’in yazıp yönettiği “Peygamber'e Dokunmak” adlı belgesel, izleyicilerle buluşturuldu. Etkinlik, Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen özel bir gösterimle başladı. Güven, belgeselin yapım sürecine dair izleyicilere bilgiler vererek, bu önemli projeyi hayata geçirme kararını nasıl aldığını anlattı.

Güven, sözlerine, 2015 yılında Giresun’da bir yaylada dinlediği, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde Dicle Barajı’nda sular altında kalan mezarların 1995 yılında nakledilme hikâyesiyle başladı. Bu olay, onu büyük bir araştırma ve belgesel yapma sürecine itti.

Güven, 1995 yılında Eğil ilçesindeki Dicle Barajı'ndaki sular altında kalan mezarların naklini anlatan bu hikâyeyi duymasının ardından, Kur’an’da adları geçen iki peygamberin naaşlarının çıkarılması fikrinin aklında şekillendiğini ifade etti. Ancak mali engeller ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu projeye başlamakta zorluk çekti. Yine de, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan toplumsal ve ekonomik zorluklara rağmen, bir rüya sayesinde harekete geçmeye karar verdiğini söyledi.

Rüyasında, kendini Dicle Barajı’nda sadece ayaklarının ıslandığı bir durumda gördüğünü, karşısında ise bir ihtiyar adam ve onun arkasındaki genç adamın bulunduğunu belirtti. Bu ihtiyar adamın Hz. Elyasa olduğunu düşündüğünü ifade eden Güven, ona “Çok istiyorum ama filmi finanse etmeye gücüm yok” dediğinde, ihtiyar adamın "Zamanı gelince oğul" şeklinde yanıt verdiğini aktardı. Bu rüya, Güven’in projeyi hayata geçirme kararlılığını pekiştirdi.

Güven, projeye başlamada en büyük desteği Doç. Dr. Selim Çapar'dan aldığını belirtti. Çapar’ın, Eğil Kaymakamı olarak 1995’te gerçekleşen gizli mezar nakli operasyonunu yöneten kişi olduğuna dikkat çekti. Çapar ile uzun bir yazışma süreci sonucunda, İçişleri Bakanlığı’ndan gerekli izinlerin alındığını ve proje için yeşil ışık yakıldığını duyduğunda büyük bir sevinç yaşadığını anlattı.

Yaklaşık 150 kişinin emek verdiği bu belgeselin, önemli manevi temalara sahip olduğuna dikkat çeken Güven, bu yüzden düşük manevi seviyeye sahip oyuncuları projeye dahil etmediklerini belirtti. Filmde, emekli gazeteci Hamit Dizman ve 15 Temmuz şehidi gazeteci Mustafa Cambaz’ın oğlu Alparslan Cambaz gibi önemli isimlerin yer aldığını da söyledi.

Belgeselin çekimleri, Türkiye’nin çeşitli illerinde ve ilçelerinde yapıldı. Özellikle Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde de bazı canlandırmalar gerçekleştirildi. Güven, belgesel hakkında konuşmaya devam ederken, bu gizli operasyonun üzerinden yıllar geçmesine rağmen, bazı detayların hala net bir şekilde ortaya konulamadığını belirtti.

Ancak, belgesel için yapılan illüstrasyonlar ve anlatımlar sayesinde bu eksikliklerin büyük ölçüde giderildiğini söyledi. Ayrıca, belgeselin detaylarının kayda geçirilmesinin oldukça zor olduğunu, çünkü bölgedeki terör problemleri nedeniyle görevli kişilerin hassasiyet gösterdiğini ve olayın hiçbir görsel kaydının yapılmadığını da vurguladı.

Güven, bu önemli olayın yaklaşık 10-15 yıl içinde tamamen unutulacağını, bu yüzden son anda şans eseri bu bilgileri kayda almanın çok kıymetli olduğunu ifade etti. Belgesel, her ne kadar sınırlı bir bütçeyle yapılmış olsa da, Güven için bu projeyi hayata geçirmek büyük bir manevi sorumluluktu.

Son olarak, belgeselin gösterimi yapıldı ve Aydınlar Ocağı müdavimleri filmi ilgiyle izledi. Film, izleyiciler tarafından büyük bir heyecanla izlendi. Gösterimin ardından, Başkan Dr. Mustafa Güçlü, yazar Ali Murat Güven’e teşekkürlerini sunarak, günün anısına bir kitap hediye etti. Bu anlamlı etkinlik, katılımcılara tarihin derinliklerinden gelen bir hikâye ile birlikte manevi bir yolculuk yaşatmış oldu.