Tüm hipertansiyonların yüzde 90’ında aileden gelen genetik eğilim ve yaşın ilerlemesi dışında bilinen bir neden bulunmazken, yüzde 10’luk küçük bir bölümde ise böbrek hastalığı, böbrek üstü bezi hastalıkları hipertansiyon nedenleri arasında yer alıyor.
HİPERTANSİYON KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIYOR
Hipertansiyonun ömrü kısalttığını ve kalp damar hastalıklardan dolayı ölüm riskini artırdığını belirten Bayındır Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, “Hipertansiyonu olan kişilerde genellikle kalp krizi, beyin kanaması, inme veya kalp yetmezliği ortaya çıkyor. Bu kadar büyük sorunlara yol açan hipertansiyon hastalığı aslında erken dönemde ve basit bir şekildetanınabiliyor. Ayrıca ilaçlarla kolaylıkla tedavi edilebiliyor. Hipertasniyonda sadece kan basıncını istenen düzeyde tutmak gerekiyor. Kan basıncı kontrolünün sağlanmasının hipertansiyona ait tüm olumsuzlukları ortadan kaldırdığı birçok çalışmada belirtiliyor. İyi bir kan basıncı kontrolü hem hastaların baş ağrısı, başta dolgunluk ve sersemlik hissi gibi yakınmalarını ortadan kaldırıyor, hem de kalp krizi, inme, kalp yetmezliği, beyin kanaması gibi kötü sonuçları azaltıyor.”diye konuştu.
HİPERTANSİYON TANISI İÇİN BU DEĞERLER TAKİP EDİLMELİ
Herkeste arada bir kan basıncının yükselip sonra normale dönebileceğini söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker,“Hipertansiyon tanısı koyabilmek için 4-8 haftalık takipte büyük tansiyonun 14, küçük tansiyonun 9’un üzerinde seyretmesi gerekiyor. Böyle bir durum söz konusu ise kan basıncını büyük 14, küçük 9 altında tutacak tansiyon düşürücü ilaçları düzenli kullanmak gerekiyor. Ayrıca kilo vermek, tuz tüketimini azaltmak, düzenli yürüyüş yapmak tansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı oluyor. Ailesinde hipertansiyon olan kişilerin, 50 yaş üzerindekilerin ve kilo, yüksek tuz tüketimi, hareketsiz yaşam veya şeker hastalığı olanların hiçbir şikayetleri olmasa bile arada kan basıncı kontrolü (tansiyon ölçümü) yaptırmaları gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
DÜŞMEYEN YÜKSEK TANSİYON RENAL DENERVASYON İLE TEDAVİ EDİLEBİLİYOR!
Hipertansiyonun bazı durumlarda ilaçla kontrol altına alınamadığını dile getiren Prof. Dr. Erdem Diker, “Hipertansiyon kimi zaman düzenli ilaç kullanımına rağmen kontrol altına alınamıyabiliyor. Bu durum "dirençli hipertansiyon" olarak adlandırılıyor. Düşürülemeyen tansiyon durumunda ilaca ek olarak başka tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Koroner anjiyografiye benzer basit bir yöntemle böbrek damarları çevresindeki sinir ağlarının kısmen tahrip edildiği ‘renal denervasyon’ işlemi ile dirençli hipertansiyon kontrol altına alınabiliyor. İşlem sonrasında istenilen tansiyon değerlerine ulaşılıyor.” diyerek sözlerini noktaladı.