Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen 43 maddelik Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.
Emeklilere bayram ikramiyesinin 3 bin liraya çıkarılmasını öngören düzenlemenin de yer aldığı 8. Yargı Paketi'nin 41 maddesi Genel Kurul'da kabul edilerek yasalaştı. Emekliler, yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından ikramiyeyi Ramazan ve Kurban bayramlarında alacak.
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplanan Genel Kurul'da muhalefetin kabul edilen değişiklik önergesiyle, "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt, silahlı örgüte silah sağlama, terörizmin finansmanı suçlarının bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde yargı mercilerince kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyım olarak atanabilmesini" içeren düzenleme teklif metninden çıkarıldı.
Muhalefetin kanundaki bazı madde ve ifadelerin değiştirilmesine dair diğer teklifleri ise oylama sonucunda reddedildi. Kanun teklifinin oylamasında 298 milletvekili oy kullandı; 237’si kabul, 61’i ise ret oyu verdi. Çekimser, geçersiz ve boş oy kullanılmadı. Oylama sonucu, 8. Yargı Paketi yasalaştı.
TBMM Başkanvekili Bozdağ, Genel Kurul'un 67. birleşimi 31 Mart'taki yerel seçimlerin ardından 2 Nisan'da toplanmak üzere kapadı. Dilekçe Komisyonu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ise çalışmalarına devam edecek.
İŞLENEN SUÇUN NİTELEĞİNE GÖRE CEZA YARIYA İNEBİLECEK
Yasayla, Adalet Bakanlığı bünyesinde OHAL'de geçici bir süreliğine kurulan Tazminat Komisyonu, kalıcı hale getirilecek. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddialarıyla ilgili manevi tazminat taleplerini de Tazminat Komisyonu karara bağlayacak. Yapılan müracaatlar hakkında 9 ay içinde karar verilecek.
Kanundaki, en çarpıcı düzenlemelerden biri Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eylül ayında iptal ettiği, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220/6 maddesinde yer alan, "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" fiiline ilişkin oldu. İptal kararının gerekçesinde söz konusu fiil için, “Bu durum, örgüt adına suç işleyen kimsenin örgüt üyelerine göre daha ağır cezalarla karşılaşmasına neden olmaktadır” diyen Yüksek Mahkeme, ‘örgüt adına’ kavramının belirsizliğine dikkat çekmişti.
Ancak, yeni düzenlemede, “somut gerekçeler olmalı” denilen AYM kararı dikkate alınmadı. TCK'nın, "devletin güvenliğine karşı suçlar ile anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar" bakımından "silahlı örgüt" maddesini düzenleyen 314. maddesine de eklenen fıkrayla, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir" hükmü getirildi.
DENETİM SÜRESİ İÇİNDE DAVA ZAMANAŞIMI DURACAK
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda, hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kapsamında, sanığa yüklenen suçtan dolayı yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklı kalacak.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacak. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecek. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesi gibi başka yükümlülükler yerine getirmesine karar verilebilecek. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı duracak.
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkacak ve davanın düşmesine karar verilecek.
HÜKMÜN GERİ BIRAKILMASINDA İSTİNAF YOLU AÇILDI
Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklayacak. Mahkeme, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebilecek. Açıklanan veya yeni kurulan hükme itiraz edilebilecek.
HAGB kararına karşı istinaf yoluna başvurulabilecek. Karar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi halinde temyiz yoluna gidilebilecek. Karar ve hükümler, istinaf ve temyizde usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılıklar yönünden incelenecek.
TAZMİNAT KOMİSYONU KALICI OLACAK
Teklifle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'un adı "Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun" şeklinde değiştiriliyor.
Adalet Bakanlığı bünyesinde geçici bir süreliğine kurulan Tazminat Komisyonu, kalıcı hale gelecek. Komisyon, söz konusu tazminat talepleri dışında, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı durumlarda AYM’ye yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi’nin başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle “kabul edilemezlik” kararı verilenler ile incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle “düşme kararı” verilenlerin belirlenen süre içinde müracaat etmesiyle bu dosyaları da inceleyecek.
10 Ekim 2023 tarihinden itibaren doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvuruların, “iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması” gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararları da tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevi kapsamında olmasına rağmen Komisyona yapılan istemler, ağır ceza mahkemesine gönderilecek.
Komisyonun görev alanına giren ve girmeyen istemler birlikte yapılmış ise Komisyon, görev alanına girmeyen istemleri ayırarak ağır ceza mahkemesine gönderecek. Bu hallerde Komisyona yapılan istem tarihi esas alınacak. Komisyon ile ağır ceza mahkemesi arasında görev konusunda anlaşmazlık çıkması halinde Komisyonun görevine giren işlerin tespiti amacıyla ağır ceza mahkemesi veya Komisyon, kesin olarak karar verilmek üzere Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvuracak.