Acil durumlarda güvenlik kamerasının kalitesi hayati rol oynuyor

Eskişehir'de esnaf Kasım Damlar, asayiş olaylarına çözüm amacıyla taktırılan güvenlik kamera sistemlerinin ucuz modellerinin, ihtiyaç anlarında beklenen performansı göstermediğine dikkat çekti. Damlar, nadiren kullanılan güvenlik kameralarının etkili olabilmesi için belirli bir fiyat aralığının üzerinde olması gerektiğini vurguladı.

Yaşanan asayiş olaylarına karşı önlem alınması ve delil niteliği taşıması amacıyla konutlarda kullanılan güvenlik kamerası sistemleri, can güvenliği ve maddi kayıpların önlenmesi açısından büyük bir öneme sahip.

Güvenlik kameralarının asayiş olaylarında kanıt olarak kullanılabilmesi için en az 5 megapiksel çözünürlüğe sahip olması gerekirken, bu tür sistemlerin maliyetleri 30-35 bin TL arasında değişebiliyor.

Güvenlik kameralarında çözünürlüğün yanı sıra, gece görüş özelliği de önemli bir faktör. Bu özellik, suçların tespitini kolaylaştırırken olası mağduriyetlerin önüne geçilmesine yardımcı oluyor.

Eskişehir'de güvenlik kamerası sistemleriyle ilgilenen esnaf Kasım Damlar, vatandaşların çoğunlukla orta düzeydeki kameraları tercih ettiğini ve bu kameraların fiyatlarının 10-15 bin TL arasında değiştiğini belirtti.

Fiyatı uygun olan kameralar avantajlı gibi görünse de, kaliteli kameraların görüntüsünün her zaman daha net olduğunu vurgulayan Damlar, "Esas ihtiyaç duyulan görüntüler, yakın detay gerektiren durumlarda ortaya çıkıyor ve burada ucuz ile pahalı kamera arasındaki fark belirginleşiyor," dedi.

"Orta düzey bir kamera sistemi 10 bin liraya kurulabiliyor"
Müşterilerin genellikle orta düzey kameraları tercih ettiğini belirten Kasım Damlar, Türkiye'deki asayiş olaylarında bazı gerekliliklerin karşılanamamasının başlıca nedeninin ise yüksek kamera fiyatları olduğunu ifade etti.

Maddiyat gerekçesiyle yüksek fiyatlı kamera sistemlerinin tercih edilmediğini aktaran Damlar, "Asayiş olayları için aslında 5 megapikselin altında kamera çözünürlüğü istemiyorlar ama Türkiye'de bu biraz mümkün değil. Çünkü fiyatlar pahalı.

Şu an 5 megapiksel 4'lü bir kamera sistemi kurmak ortalama 30-35 bin lira tutuyor. Devletin bizden istediği şekilde olması için fiyatlar da bunu gerektiriyor. Ama tabii ki bunların daha ucuzları var mı? Var. Orta düzey bir sistem artık 10 bin liraya da kuruluyor" ifadelerini kullandı.

"Sadece ‘var' diyebilmek için ucuz kamera takıyorlar, bir faydası olduğu için değil"
Konuyla ilgili olarak Damlar, uygun fiyatlı güvenlik kameralarının taktırılmasının genellikle amacın fayda sağlamak yerine yalnızca "var göstermek" olduğunu belirtti. Ucuz ve pahalı kameralar arasındaki farkın en çok acil durumlarda kendini gösterdiğine dikkat çeken Damlar, şunları söyledi:

"Vatandaşlar genellikle orta düzey kameraları kullanıyorlar. O yüzden fiyat olarak genellikle 10-15 bin liranın üstüne çok çıkamıyorlar, çıkmak istemiyorlar. Müşterimizin bir fabrikası veya çalınma riski olan değerli malzemeleri varsa ancak o zaman onlar alabiliyor. Bunun dışında normal vatandaşın bütçesi daha yukarıya çıkmıyor" dedi.

Vatandaşlara ilk başta ucuz olan kamera sistemlerinin daha cazip geldiğini söyleyen Damlar, "Başta ödeme yaparken daha avantajlıymış gibi görünüyor doğal olarak. Ancak her zaman kaliteli kameranın görüntüsü daha iyidir. Kamera görüntüsünü yakınlaştırdığın zaman bayağı bayağı fark ediyor, zaten en önemlisi de o.

İnsanların yüzündeki bene kadar her şeyi tek tek görebiliyorsunuz. Herhangi bir olay durumunda kaliteli kamera görüntüsü kendini hemen belli ediyor. Adam arabayla kaçarken plakasını okuyabiliyorsunuz mesela. Ucuz olan kamerada bu okunmuyor; sadece oradan bir insan ya da bir araç geçti görüntüsü oluyor.

Sadece ‘var' diyebilmek için bunları takıyorlar, bir faydası olduğu için değil. Bir caydırıcılığı olsun diye onları kullanıyorlar. Onun dışında mesela 35-40 metreye kadar gece görüşü olan kameralar var. Hatta renkli gece görüşü olanlar da var. Bu tamamen maddiyatla alakalı kısım ama en kötü kameranın bile yine 15 metre gece görüşü vardır. Siyah beyaz olsa da mutlaka vardır."

"Sokağı görüntülemek yasak değil ama evin içini çekecek şekilde görüntülemek yasak"
Kasım Damlar, güvenlik kameralarının sokağın görüntüsünü kaydetmenin yasal olduğunu dile getirerek, "Emniyet bizden bir sürü görüntü alıyor, tabii ki bunlar yasal; herhangi bir yasak yok. Ama dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var. Benim kendi kameram sokağa bakıyor mesela. Emniyet bu kameraları kendisi çevirdi, çünkü bunlar kamusal alanı görüyor.

Ama öteki türlü kameranız birisinin evinin, direkt penceresinin içine bakıyorsa bu kanunen yasaktır, yapamazsınız. O nedenle sokağı görüntülemek yasak değil, bu genelde en çok merak edilen soru zaten. Aynı şekilde apartman kapınızın önüne de kamera koyabilirsiniz, sadece karşı komşunun kapısını ve penceresini görmemesi gerekir" şeklinde konuştu.

"Belli başlı markaların dışına çıkmasınlar, merdiven altı ürün kullanmasınlar"
Son olarak güvenlik kamerası alacak olanlara kalitesiz ürün kullanmamaları konusunda tavsiyelerde bulunan Damlar, "Vatandaşlar belli başlı markaların dışına çıkmasınlar, merdiven altı ürün kullanmasınlar. Çünkü kamera bize her gün lazım olan bir sistem değil.

Kamera bize belki 3 yılda bir defa lazım olacak ama o gün de tam anlamıyla çalışması gerekiyor. Bir de bu kameraların ayda ve 3 ayda bir olacak şekilde periyodik bakımlarının yapılması lazım, bu da önemli bir nokta" iafdelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Hayatın İçinden Haberleri