Gönül sende çok yılların izi var
Gençliğinden kalma biraz öz sende
Yorgun adımlarla daim gezi var
Sohbet, kelâm dinlemede haz sende
Hülyalarla çok zorları aşarsın
Telâşınla sen kendine şaşarsın
Tabiatta hep dolaşan beşersin
Seyri âlem, hoş çehreyle yüz sende
Aman ruhum zindeliğe soyunma
Geldik geçtik diye sakın dövünme
Gençlik hala durur diye övünme
Tabiblerde derman bitmiş diz sende
Açan gül çiçeğin, güzde ikrarı
Esen güz yelinden aldık ihbarı
Selâm verip geçti, ömür baharı
Sarı yaprak dökmüş olan güz sende
Bastık bağrımıza cefa cevrini (1)
Çeken çekmiş, çekilemez devrini
Liste yaptım bu hayatın seyrini
Anlat şair, geçmişinden söz sende
Ölmüş öküzümüz, gitmez kağnımız
Nefsime ünledim, duymaz çağrımız
O virüsten kapalıdır ağzımız
Dostlar öldü, ağlayacak göz sende
Ömür hep ileri, gitmez tersine
Kulak verin hele, sâlâ sesine
Kaçtı gençlik Yaşar, hep sine sine
İki metre humayından bez sende
Not: (1) Cevrini: Sıkıntı