Ankara Hematoloji ve Onkoloji Derneği öncülüğünde, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı sebebiyle Eymir Gölü'nde yapılan yürüyüşe, onkoloji hekimlerinin yanı sıra kanser tedavisini tamamlayan ve tedavi süreci devam eden hastalarla yakınları katıldı.
Beyaz balonlarla akciğer kanserine dikkati çeken katılımcılar, ellerinde "Sigarayı değil nefes almayı seç", "Kanser olmamak için sigaraya son ver", "Akciğer kanseri önlenebilir, unutma" yazılı dövizler taşıdı.
Göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Derya Yenibertiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Akciğer kanseri, dünyada en sık görülen, en çok ölüme sebep olan ama aynı zamanda en önlenebilir kanser türlerinin başında geliyor. Hastalarımızla birlikte düzenlediğimiz bu etkinlikle bu duruma dikkati çekmek istedik. Akciğer kanserinin yüzde 90'ın üzerinde bir oranla sebebi, tütün ve tütün ürünleri kullanımı. Bu nedenle sigaraya hiç başlamamak veya sigarayı bırakmak akciğer kanserini önlemede çok etkin rol oynuyor." diye konuştu.
Yenibertiz, akciğer kanserinin diğer risk faktörleri arasında hava kirliliği, radon gazı, asbest maruziyeti, ailede kanser öyküsü bulunması ve tüberküloz geçirilmesinin yer aldığını anlattı.
Akciğer kanserinde erken tanının çok önemli olduğunu belirten Yenibertiz, "İki haftadan uzun süren öksürük, ağızdan kan gelmesi, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetleri olanlara mutlaka göğüs hastalıkları polikliniklerine başvurmalarını öneriyoruz." şeklinde konuştu.
"Akciğer kanserinde de hedefli tedavi şansı var"
Tıbbi Onkoloiji Uzmanı Prof. Dr. Öztürk Ateş de "Kanserin erken evrede yakalanması hayat kurtarıyor. Ayrıca kapsamlı genomik profillemenin yaygınlaşmasıyla son dönemde kanserde bireyselleştirilmiş tedaviler ön plana çıktı. Birçok kanser türünde artık hastalarımıza hedefli tedavi opsiyonlarını sunuyoruz. Akciğer kanserinde de hedefli tedavi şansı var." bilgisine yer verdi.
Türkiye'de kapsamlı kanser merkezlerinin bulunduğunu vurgulayan Ateş, ayrıca kanserde yeni tedavilerin geliştirilmesi için klinik araştırmaların önemine dikkati çekti.
Ateş, "Hastalarımıza yenilikçi tedavi opsiyonunu bu klinik araştırmalar sayesinde sunma şansımız oluyor. Bu nedenle durumu uygun hastalarımızın klinik araştırmalara katılarak destek vermesi çok kıymetli." dedi.
"45 yıl sigara içtim, hastalığa yakalanınca uzak durmanın önemini anladım"
Yaklaşık bir yıl akciğer kanseri tedavisi gören ve kanseri yenmeyi başaran 57 yaşındaki emekli kütüphaneci Sefa Güven ise geçen yıl kasım ayında tükürüğünde kan gelmesinden dolayı Doç. Dr. Yenibertiz'e başvurduğunu ve yapılan tetkiklerde 3. evre kanser tanısı aldığını anlattı.
Güven, 1992'de amcasının akciğer kanserinden vefat ettiğini ama artık daha geniş tedavi imkanlarının bulunduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Önce kemoterapi, sonra ameliyat ardından tekrar kemoterapi ve ışın tedavisi alarak bu hastalığı yenebileceğimi söyledi doktorum. Tüm bu tedavilerim ağustos ayında tamamlandı, sonuçlarım çok şükür temiz çıktı. Düzenli kontrollerim sürüyor.
Ben 45 yıl sigara içtim, bana sigarayı bırak diyenlere ukalaca 'insan sevdiğini bırakır mı' diye yanıt veriyordum. Fakat maalesef bu hastalığa yakalanınca sigaradan uzak durmanın önemini anladım. Allah bu yaşadığım süreci kimseye yaşatmasın. Bunun için de lütfen sigara illetinden kurtulun. Tanı aldıktan sonra sigarayı ağzıma sürmedim. Ben üçüncü evredeydim ama korkmamak lazımmış, tıp bu konuda artık çok iyi bir noktada."