Altın fiyatlarındaki artış ve uluslararası piyasalarla oluşan fiyat farkı, kuyumculuk sektörüne darbe vurdu. İmalathaneler yıllar sonra 10-15 gün kapanma kararı aldı.
Artan jeopolitik gerginlikler, merkez bankalarının faiz indirimleri ve yaklaşan ABD seçimleri, altın fiyatlarında rekor üstüne rekor getirdi. Türkiye ile uluslararası piyasa arasında oluşan kilogram başına 3 bin 500 dolarlık fark ise iç piyasada altın talebini negatif etkiledi. Takı altında hacim son yılların en düşük seviyesine gerilerken, ihracat tarafı da uluslararası piyasa ile oluşan farktan darbe yedi.
İstanbul Kuyumcular Odası’ndan alınan bilgilere göre, kuyumculuk atölyelerinde işlerin yavaşlamasıyla atölyeler yıllar sonra ilk defa 10-15 gün kapanma kararı aldı.
PİYASADA MORALLER BOZUK
Ekonomim'de yer alan habere göre sektör temsilcileri, mevcut durumun uzun vadede daha ciddi kapanmalar ve işten çıkarmalara yol açabileceğinden endişe duyuyor. Yerli üreticiler, Türkiye’deki maliyetler ve piyasa belirsizlikleri nedeniyle Dubai, Mısır ve Irak gibi ülkelerde üretim üslerini genişletme yoluna gidiyor.
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, yüksek faiz ve enflasyon döngüsünün kuyumculuk sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti. Atayık, “Bugün, sektörün kalbi konumundaki İstanbul’da en ufak atölyeden büyük işletmelere, toptancısından mağaza sahibine, kuyum işletmelerine, esnafına, tüccarına, sanayicisine ve ihracatçısına varıncaya kadar herkes için olumsuz bir hava hakim. Diğer yandan düğün mevsiminde de satışlar beklentilerin çok altında kaldı. Piyasada moraller bozuk. Piyasada bugüne kadar hiç yaşamadığımız büyük bir durgunluk var.” dedi.
SEKTÖR TEMSİLCİLERİNDEN ÇIKIŞ İÇİN İKİ ÖNERİ
Mustafa Atayık, sektörün toparlanabilmesi için iki çözüm önerisi sunarak şöyle konuştu:
“Enflasyon Muhasebesi’nin kaldırılarak yerine Altın Esaslı bir Muhasebe sisteminin getirilmesini istiyoruz. İkinci de kota kısıtlamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Örneğin; kota uygulamasını yumuşatan önlemlere ilişkin düzenleme çıktığında bu düzenlemenin atölyeleri de içermesi gerektiğini işaret ederek, çözüm önerimizi ‘Kapasite Raporları’ baz alınarak bu işlemin yapılmasının mümkün olacağını ilettik.
Bu önerimiz, Ankara’da önemli bir karşılık buldu. ‘Yetki Belgesi’ olan perakende kuyumcularımızın ardından Kapasite Raporu bulunan atölyecilerimize de önümüzdeki günlerde altında kota hakkı verileceğine inanıyoruz. Öte yandan, Borsa İstanbul bünyesindeki Kıymetli Maden ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nın yönetiminde kuyumcu ve mücevhercilerin de temsil edilmesini çok önemli buluyoruz. Ayrıca, TCMB’nin bu süreçte piyasa yapıcılığı işlevini üstlenmesinin çok olumlu sonuçlar vereceğine inanıyoruz.”