Diyarbakır’da Türkiye’yi yasa boğan Narin Güran cinayetinde baş şüpheli olarak yargılanan amca Salim Güran’ın olay günü arama çalışmaları sırasında görevlilerle yaptığı telefon kayıtları ortaya çıktı.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amca Salim Güran'ın telefon kayıtları gündeme bomba gibi düştü.
Kayıtlarda amca Güran'ın tedirginliğinin sözlerine yansıdığı, daha ilk günden itibaren arama çalışmaları sırasında karakol komutanı başta olmak üzere Devlet Su İşleri görevlileri ve köylülerle yaptığı telefon görüşmelerinde yetkilileri yanıltmaya çalıştığı görüldü.
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre, Narin Güran cinayetiyle ilgili tutuklu bulunan amcası ve o dönem aynı zamanda köyün muhtarı da olan Salim Güran’ın ses kaydı birçok şeyi ortaya çıkardı. Hem jandarma komutanı hem de köylülerle yaptığı Türkçe ve Kürtçe telefon kayıtlarında “kanal ve Çingeneler kaçırdı” sözlerini defalarca tekrarlaması dikkat çekti.
Tutuklu sanık amca Salim Güran’ın Narin'in arama çalışmaları sırasında karakol komutanı başta olmak üzere Devlet Su İşleri görevlileri ve köylülerle yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtları ortaya çıktı.
Görüşme kayıtlarına göre amca Salim Güran, telefonuna indirdiği ses kaydı alan bir programla 70 farklı kişiyle konuştuğu, konuşmalarında Narin’in ya suya girip boğulmuş olabileceğini ya da köye gelen iki Çingene kadın tarafından kaçırılmış olabileceğini söylüyor. Kayıtlarda amca Salim Güran'ın tedirginliği dikkat çekiyor.
KIZI ARADIKTAN SONRA İHBARDA BULUNUYOR
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre bu görüşmelerde ilk olarak kızı arıyor ve “Baba diyorlar ki Narin kaybolmuş” diyor. Salim de “Nasıl kaybolmuş” diye soruyor. Ardından karakol komutanını arayarak, “Aleyküm selam komutanım. Kusura bakma rahatsız ettim komutanım. Ben şu anda tarladayım.
Çocuklar beni aradı. Benim kardeşimin kızı kayıptır. Köylüler herkes kalkmış arıyor, kızı bulamıyorlar” diyor. Komutan “Kaç yaşında” diye sorunca Salim kendi kızına Narin’in kaç yaşında olduğunu sorup öğrendikten sonra “8 yaşında komutanım” diye cevap veriyor.
SALİM GÜRAN: BÜTÜN KÖYLÜLER ARIYOR
Arama çalışmalarına katılan komutan, amcası Salim'e kaybolan kadının son olarak ne zaman görüldüğünü soruyor. Salim Güran, Narin'i en son öğleden sonra görüldüğünü ve köydeki herkesin kadını aradığını, ancak henüz bir iz bulunamadığını söylüyor. Salim Güran, "Köyün hepsi ayaklanmış, arıyorlar ama bulamıyorlar. Dedim, komutanımı bir arayıp haber vereyim. Daha yeni beni aradılar, ben de tarladan geldim," diye konuşuyor.
Komutanın, "En son kim görmüş?" sorusuna Salim Güran, "En son benim kardeşimin iki kızı beraber geliyorlar. Bir tanesi eve gidiyor, öbürü de sözde eve gitmiş ama gitmemiş. Hiçbir bilgim yok," diye yanıt veriyor Bunun üzerine komutan, "Allah Allah, ahırlara falan bir bakın, nereye gider ki? Tamam, biz bir bakalım," diyor.
Salim Güran, Narin'in tüm köylü tarafından arandığını söyleyerek, "Vallahi bilmiyorum komutanım, biz de korkuyoruz, arıyoruz. Köyün hepsi ayaklanmış," diyerek teşekkür ediyor.
"SUYA DÜŞMESİN ACABA?"
Salim Güran ardından Kürtçe konuştuğu köylülerden birine, “Okulun anahtarı sende mi. Getir bir okula bakalım. Jandarmalar kamera görüntülerine bakacaklar. 1 saattir arıyoruz kız kayıptır. Geç söylediler bize de 4,5 5 gibi söylediler. Kız kayıptır diyorlar geliyorum arayalım bari” diyor. Karşıdaki kişinin, “Nerede arayacağız” sorusuna da “Köyde arayacağız” diye cevap veriyor.
Ardından bir başka yakınıyla Kürtçe konuşan amca Salim Güran, “Şimdi karakol komutanını aradım söyledim, onlarda gelecekler birazdan. Yani bu kız nereye gidebilir ki, kayboldu yav. Vallahi hepimiz bakıyoruz, arıyoruz. Saat 3 gibi Eno’nun evinin oralarda görmüşler ama bilmiyorum ki, bu suya muya düşmesin acaba. Köprünün orada korkuluk falan yok mu, oraya bir baksaydık yav” diyor.
“İKİ TANE ÇİNGENE BAYAN VARMIŞ, VALLAHİ GÖTÜRÜRLER KOMUTANIM”
Tekrar komutanla görüşen amca; “Allah razı olsun komutanım. Vallahi kardeşimin kızıdır, kayıptır 8 yaşındadır. En son saat 3-3.5’ta köyün içinde görmüşler. O anda iki kişi de Çingenelerin arabasını görmüşler. Kırmızı eski bir araba görmüşler ondan şüpheleniyoruz. (Nevzat Bahtiyar’ın kızı gömdüğü araçta kırmızı eski model bir araçtı) Tamam komutanım benim evimin oraya gelin. Caminin oradan benim evimin olduğu yere gelin” diyor.
Amca Salim Güran bir başka görüşmede ise “Efendim komutanım” diye telefonu cevaplıyor. Komutanın “10-15 dakikaya kadar askerler geliyorlar. Var mı bir gelişme” diye sorması üzerine, “Yok vallahi komutanım arıyoruz, bulamıyoruz. Fotoğrafını istediler, attım” diye cevap veriyor. Komutan köyde güvenlik kamerası olup olmadığını soruyor. Salim ise, “Okulun kamerası var. Arkadaşlar bir gelsin, beraber bakalım.
Zaten en son orada görülmüş” diyor. Komutanın köyde yabancı olup olmadığını, varsa gören olup olmadığını sorması üzerine amca Salim, “Yabancı varmış komutanım. İki tane Çingene bayan varmış. Vallahi götürürler komutanım. Zaten en son okulun oraya gitmiş. Her yere bakıyoruz komutanım bütün köylü toplanmış. Allah razı olsun komutanım çok teşekkür ederim” diyor.
"ÇİNGENE KADIN KÖPRÜNÜN ORALARDA GÖRÜLMÜŞ, BİZ ONLARDAN ŞÜPHELENİYORUZ"
Köylülerin Narin’in akıbetini merak edip sordukları amca Güran, “Yok vallahi kayıptır. Halen arıyoruz Hele askerler bir gelsin onları bekliyorum, Okul kameralarına bakacağız. Köyün içinde kaybolmuş 3,5-4’ten beri ortada yok. Hele sizde gelin bir bakalım.
Bütün evleri arayalım, 8 yaşındadır bu çocuk. Nereye gidebilir? Yer kalmadı baktık. Bütün köy ayakta yine yok. Yav diyorlar iki Çingene kadın köprünün oralarda görülmüş, biz onlardan şüpheleniyoruz. Ya da kanala düşmüş olabilir oradan şüpheleniyoruz. Köyün gençlerini gönderdim. Dedim o kapıları kırın her tarafa bakın” diye cevap veriyor. Ardından da aradığı başka kişilere dikiş, nakış kursu, evler, ağaçların altları ve her tarafa bakmaları için talimat veriyor.
"BAKMADIĞIMIZ YER KALMADI AMA YOK"
Kendini arayan bir başka köylüye, “Vallahi bu kız sanki yer yarıldı içine girdi. Kayıptır yav” diyor. “Hiç gören olmamış mı” diye soran köylüye “Görenler var bakkala gitmiş. Sonra gelmiş okulun orada görmüşler, ama yok işte yok. Bakmadığımız yer kalmadı ama yok. Küçük de değil hani 7-8 yaşında çocuk nereye gider ki” diyor.
Bir başka aramada ise, “Gidin kanala bir bakın kanala. (DSİ sulama kanadını kast ederek) Şimdi AFAD’da geldi. Gidip kanala bakacaklar. Jandarma, AFAD, korucular, bütün köy herkes ayakta ama kız yok. Akıllı bir kızdır da, yani nereye gider anlamadım. Şimdi köpekleri de getirdiler. Termal cihazlarla her yerde arama yapılıyor. Bakılmadık yer kalmadı. Karakol ilgileniyor” diye cevap veriyor. Kızın saat 3,5-4 gibi kaybolduğunu, arayan farklı kişilere de saat 17.00-17.30’a kadar görüldüğünü belirtiyor.
"SULAMA KANALINA DÜŞMÜŞ YA DA KAÇIRILMIŞ OLABİLİR"
Salim Güran kendisini arayan ve “kaçırılmış olabilir mi?” diye soran kişiye de, “Vallahi köyün giriş çıkışları tutulmuş. Araçlar, plakalar, devlet üzerinde duruyor. Her tarafa dağılmışlar, komandolar her yere bakıyoruz diyorlar ama nasıl bakıyorlar bilmiyorum. Belki kendi yöntemleri vardır ne bileyim. Benim evim, kendi evi, Fuat’ın evi bir de bahçeler var.
Başka nereye gidebilir ki. Geriye ya kanala düşmüştür ya da kaçırılmıştır, başka da bir şey gelmiyor aklıma. Bir ihtimalde bir yerde uyumuş olabilir diyorlar” diye cevaplıyor.
Amca Salim Güran, küçük kızın köyün yakınlarındaki Devlet Su İşlerine ait sulama kanalına düşmüş olabileceği ihbarı üzerine kendisini arayan DSİ görevlisini de yanıltıyor. Görevlinin, “Siz neye göre kanala düştüğünden şüpheleniyorsunuz?” sorusuna, “Evimiz kanala yakın ya, zaten iki şüphe var. Bir kanal, bir de kaçırılma” diyor.
Görevlinin, “Kanala düşseydi çıkardı abi ya” demesi üzerine bu kez, “Acaba sulama kanalına düşüp ızgaranın altına takılmış olamaz mı?” diye soruyor. Görevli ise Narin’in yaşını soruyor. Amca Salim, “8-9 yaşında kız çocuğu. Suyun şiddetiyle, ya da Çingeneler kaçırmıştır” diyor.
Görevli de, “Ben şimdi suyu kafama göre kesemiyorum. Savcılık bir yazı yazarsa şayet ben hemen suyu keserim” diyor. Salim de “Hele bir bakalım AFAD’la bir toparlanalım, konuşuruz” diyerek geçiştiriyor.
KÖYLÜLERİN "MISIR TARLASINA BAKTINIZ MI? BİZ DE ORAYA BAKALIM" SÖZÜNE SİNİRLENİYOR
Salim Güran kendisini arayan bir başka kişiyle yaptığı görüşmede ise, AFAD ve Jandarma görevlilerini kast ederek, “Sizin köyün korucuları da geldi arıyor herkes. Yalnız bildikleri bir şey varsa eğer bunu bize de söylesinler.
Bir şüphe varsa, ya da şüphelendikleri bir durum varsa bizim de bilgimiz olsun yani. Bir ipucu buldularsa eğer bizim de haberim olsun bundan. Yüzbaşı, bölük komutanı kendisi bizzat aramalara katılıyor” diyerek aileden şüphelenip şüphelenilmediğini de merak ediyor.
Köylülerin “Mısır tarlasına baktınız mı? Biz de oraya bakalım” demesine öfkelenen Salim Güran, “Yav çocuğun mısır tarlasında ne işi olur ki Allah için. Ben hiç inanmıyorum oraya gittiğine.
Gidiyorsanız gidin ama ben inanmıyorum. Mümkün değil oraya gitmesi. Ben de şimdi köprünün üzerindeki kanalın oraya geldim. Jandarmalar burada. Kanala bakıyorlar” diye cevap veriyor.