Peygamber'in amcası Abbas müslüman olmamıştı,
Yirmi beş yaşında Meymune adlı baldızı vardı.
Müslümanların insanlığını görünce Meymune,
İslâm'a âşık oldu, yumuşama oldu kalbinde,
Abbas'a karısı Ümmü'l Fadl, selahiyeti vermiş,
Yeğenine baldızını almasını teklif etmiş.
Meymune müslüman olmuş, nikahları da kıyılmış,
Rasülullah'ın niyeti, Mekke'de düğün yapmakmış.
Bu vesileyle, Kureş'le samimi hava kurmaktı,
Daha yakın bir temas kurmak arzusu taşımaktı.
Fakat anlaşma gereği, verilen süre bitmişti,
Sürenin bittiğini bildirmeye, Süheyl gelmişti.
Hazret-i Peygamber, Süheyl'e fikrini söylediler,
Yapılacak izdivâc hakkında, şunları dediler:
"Birlikte bir düğün yapmak, ne iyi şey olur idi,
Kureyş'e ziyâfet verip, yemeğimi yeseler di."
Fakat, Suheyl yapılan bu teklifi kabul etmemiş,
Ziyâfetinize ihtiyacımız yok, gidin demiş.
Böyle bir düğün yapıp, ziyâfet verirlerse eğer,
Kureyş'in müslüman olmasından korkuyormuş meğer.
Bunun için, biran burdan gitmelerini istemiş,
Rasülullah anlaşma gereği, itiraz etmemiş.
Mekke'yi terkederek, Medine yolarını tuttular,
Gözleri arkada kalmadan, Mekke'den ayrıldılar.
Bir sene evvel, haber verdiği Rasül-i Ekrem'in,
Feth-i mübin olmuş, kalbini fethetmiş Mekke'linin.
Hem Kâ'be ziyâret edilmiş, görevleri yapmışlar,
Hemde Mekke'nin fethedilme temelini atmışlar.