Tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs hiç şüphesiz hayatımızı ve yaşam tarzımızı değiştirdi.
Daha ne ile karşı karşıya olduğumuzu anlamaya çalışırken bu virüs şimdiye kadar dünya genelinde 400 bine yakın insanın hayatına mal oldu.
Ülkemizde de corona yüzünden yaşamını yitirenlerin sayısı 4 bin 700 kişiyi buldu
Bu sadece resmi kayıtlarda olanlar.
***
Virüsün ülkemizde göründüğü Mart ayından beri daha fazla can kaybı olmaması ve virüsün yayılmaması için birçok tedbir alındı çeşitli uygulamalara gidildi.
Ne var ki yapılanların çoğunluğunu anlayabilmiş değiliz.
En azından ben anlayamadım. Anlayan varsa anlatsın…
Virüs ile birlikte 65 yaş üstüne dışarı çıkma yasağı getirildi mesela.
Çünkü ilk açıklamalara göre en çok onlar etkileniyor dendi.
Ama bu kısıtlamaya işyeri sahipleri, çalışanlar, çiftçiler gibi bazı istisnalar getirildi.
Eee bu istisnalar daha mı az riskli yani
Bakıldı ki bu virüs sadece yaşlıları değil her yaştan insanı öldürüyor 20 yaş altına da sokağa çıkma yasağı getirildi.
Sanırım onların ekonomiye bir katkısı olmadığı düşünüldü.
Okullara ara verildi, üniversite yerleşme sınavı Temmuza ertelendi.
Çocuklar ona göre hazırlanırken tekrar öne çekildi.
Kontrollü normalleşme dönemi ile birlikte okulların açılması eylüle sarktı ama kreşler açıldı.
Kontrolü zor ve oyun çağındaki bu küçük çocuklar daha mı az riskli yani anlayamadım.
***
Sokağı çıkma yasaklarını hiç anlayamadım zaten.
Sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor ama marketler akşama kadar açık ve alışveriş serbest.
Yasaklı günlerde çiftçi belgesi olanlar, alışverişe gidenler, market fırın çalışanları, basın mensupları, sağlıkçılar, ticaret müdürlüğünden izin alanlar vs herkesin dolaşım izni var.
Birde bu yasaklar 16 ilde var. Diğer illerde corona yok mu.
Bu yasaklar neye göre anlamadım doğrusu.
***
Kimi vatandaşı da anlamıyorum zaten.
Şahsi arabasında tek başına maske takılı seyahat edeni de görüyorum, markette dip dibe maskesi çenesinin altında olanı da.
Yasaklı günlerde yasağı delmek için yol arayanların da hattı hesabı yok zaten.
***
İçişleri Bakanı Soylu gece yarısına az bir zaman kala sokağa çıkma yasağı ilan ediyor.
Bir telaşla bütün vatandaşlar marketlere hücum ediyor.
Kavgalar, gürültüler, sosyal mesafe de neymiş.
Sanki iki günde millet yiyecek ekmek bulamayacak ve açlıktan ölecek o da işin ayrı bir boyutu.
Hele hele yapılan alışverişe bakılınca meşrubat, cips ve kuruyemişin ne kadar hayati öneme haiz olduğu da bilmiyordum doğrusu.
Zamanlama hatasından dolayı Bakan Soylu istifa kararı veriyor.
Sosyal medya bir anda patlıyor.
Aman bakanım sakın bizi bıkama mesajları ses getiriyor olacak ki Cumhurbaşkanı Erdoğan istifayı geri çeviriyor.
Güler misin, ağlar mısın …
Ardından anketlere bakıyorsun Tayyip Erdoğan’dan sonra en popüler kişi Süleyman Soylu.
Geçtiğimiz perşembe yine aynı şekilde gece yarısı bir sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor İçişleri Bakanlağından.
Aradan yarım gün geçmeden Cuma vakti Cumhurbaşkanı Erdoğan yasağın iptal edildiğini duyuruyor.
Bu kez kulislerde hemen bir dedikodu.
Kabinede bir değişiklik olacağı ve popülaritesi artan Süleyman Soylu yerine Hakan Fidan’ın içişleri bakanlığına geleceği sosyal medyada dolaşıyor.
Yasaklar konulurken veya iptal edilirken Cumhurbaşkanı ve Bakan Soylu birbirlerinden habersiz mi bu kararları veriyorlar, ben bundan da bir şey anlamadım.
Anlayabilene de aşk olsun doğrusu...