Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporu kabul edildi. Türkiye'nin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı göstermesinin beklendiği vurgulanan raporda "Türkiye'nin AB'ye katılım süreci mevcut koşullar altında devam edemez" denildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor’un hazırladığı ve Genel Kurul’da oylamaya sunulan Türkiye raporu rapor, 434 parlamenterin oyuyla kabul edildi. 152 parlamenter çekimser, 18 parlamenter ise ret oyu kullandı.
Ukrayna savaşı bağlamında Türkiye-Rusya ilişkileri, İsveç’in NATO üyelik başvuru süreci, Türkiye’deki hak ve özgürlüklerin durumu, Ermenistan ve Yunanistan ile ilişkiler ve Kıbrıs sorunu gibi konuların öne çıktığı raporda, AB üyelik sürecinin önünün açılmasını talep eden Türkiye’ye “Bu şartlarda devam edilemez” mesajı verildi.
Türk hükümetinin son zamanlarda AB katılım sürecini yeniden canlandırmaya yönelik ilgisinin arttığını vurgulayan Amor, “Bu jeopolitik pazarlıklar nedeniyle değil, ancak Türk yetkililer ülkedeki temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü alanlarında süregelen gerilemeyi durdurmak için gerçek bir ilgi gösterdiğinde gerçekleşecektir. Türk hükümeti AB yolunu gerçekten canlandırmak istiyorsa, bunu açıklamalarla değil somut reformlar ve eylemlerle göstermelidir” dedi.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE İNSAN HAKLARINA SAYGI BEKLENİYOR
AP üyeleri, Türk hükümetini, Avrupa Birliği'ni ve üye devletleri mevcut çıkmazı kırmaya ve daha yakın bir ortaklığa doğru ilerlemeye davet ederek, AB-Türkiye ilişkilerine yönelik paralel ve gerçekçi bir çerçeve bulunmasını tavsiye etti. Türkiye'nin AB üyeliğine adaylık, NATO müttefiki ve güvenlik, ticari ve ekonomik ilişkiler ve göç gibi konularda kilit bir ortak olmaya devam ettiğini teyit eden AP üyeleri, Türkiye’den ayrıca demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına saygı göstermesinin ve AB yasalarına, ilkelerine ve yükümlülüklerine uymasının beklendiğini vurguladı.
TÜRKİYE’DEKİ KÖTÜ GİDİŞATA DİKKAT ÇEKİLDİ
Türkiye’deki hak ve özgürlüklere dikkat çekilen raporda, bu konuda devam eden olumsuz gidişatın durmadığı ya da değişmediği, ülkedeki demokratik gerilemenin son bir yıl içinde de sürdüğü ifade edildi. Çevrimiçi sansür, eleştirel seslere baskı ve Dezenformasyon Yasası gibi bir dizi uygulama ve düzenlemeye vurgu yapılan raporda, yargı bağımsızlığının eksikliği ve yargı sisteminin siyasi olarak araçsallaştırılması kınandı. Raporda ayrıca Türkiye’ye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46’ncı maddesi uyarınca tüm Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını tamamıyla uygulama çağrısı yapıldı.
“LGBTİ+LAR HEDEF ALINIYOR”
Medyanın ve gazetecilerin durumunun da ele alındığı raporda, Türkiye’de gazeteci ile bağımsız medyaya yönelik yargılama ve tacizler kınandı.
Raporda seçimlerden sonra kötüleşen ekonomi nedeniyle siyasi muhalefete yönelik baskı ve yargılamaların şiddetleneceğinden duyulan endişe dile getirilirken, özellikle Kürt siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar ve sanatçılara yönelik devam eden baskı ve HDP’ye açılan kapatma davası ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan dava hatırlatıldı.
Kişilik haklarının da ele alındığı raporda, kadın haklarının her geçen gün kötüye gittiği, LGBTİ+ topluluğuna yönelik nefret söylemi ve ayrımcılığın genelleştiği vurgulandı.
HABER MERKEZİ