Sarayönü’nde yaşayan Yılmaz Ilgın, 40 yıldır at arabası ile nakliyecilik yaparak geçimini kazanıyor.
51 yaşında olan Ilgın, 92 yaşına giren babası Hasan Ilgın’la birlikte çocukluğundan beri geçimini at arabasıyla nakliyat yaparak sağladığını söyledi. Atları çok sevdiğini ve atına çocuk gibi baktığını söyleyen Ilgın, “Evlatlarım artık baba bu işi bırak diyorlar. Halbuki atım benim en yakın arkadaşım. Gözüm gibi bakıyorum. Diğer evlatlarımdan hiçbir farkı yok benim için. Sabah kalkınca yemeğini veririm, gezdiririm, başını okşarım, öperim. Ondan vazgeçmem söz konusu bile değil. Ben bu işi artık para için yapmıyorum. Atımla vakit geçirmek benim bütün günümü alıyor. Bir nevi can yoldaşım o benim.” dedi.
40 yıldır at arabası ile taşımacılık yapan Yılmaz Ilgın, at arabasının diğer teknoloji ürünlerine oranla daha masrafsız olduğunu belirtti. Geçimini taşımacılık yaparak sağlayan Ilgın, şöyle konuştu: "Yeni nesil, at arabası gördüğü zaman şaşırıyor. Bu gayet normal. Ama at arabasının Sarayönü’n de önemli bir yeri var. Ticari taşıtlar eskiden istasyona kadar gelir Sarayönü’nden yük alıp giderdi. O zaman nakliye at arabası ve eşeklerle yapılırdı. Onun için at arabasının ayrı bir yeri var. Şimdi kamyonet, kamyon, pikap veya başka taşıma araçları kullanılıyor. At arabasının çevreye zararı yok. Sesi çıkmaz, gürültüsü olmaz, arada sırada kişner. Yağı olmaz, toz yapmaz, amortisörü olmaz. Diğer araçlara benzeyen tek yönü freni olmasıdır.”
Yılmaz Ilgın, Sarayönü'nde, daha önce birçok at arabası olduğunu ve kum, çimento, tuğla, kiremit ve ev eşyalarının taşınmasında büyük pazara sahip olan at arabalarının artık etkisini kaybettiğini belirtti. Yılmaz Ilgın, at arabasının sürekli bakımını yaptığını ve her zaman nakliye ve taşımacılık için hazır olduğunu sözlerine ekledi.