BAHANELERİ ÇÜRÜDÜ

Muhabir olarak görev yaptığım dönemlerde siyasi parti liderlerini ve teşkilatlarının çalışmalarını takip ederdim. Tabi bunların içinde hükümette yer alan partilerin o dönem ki Bakanları ve Milletvekilleri de vardı.Çok anımız...

Muhabir olarak görev yaptığım dönemlerde siyasi parti liderlerini ve teşkilatlarının çalışmalarını takip ederdim. Tabi bunların içinde hükümette yer alan partilerin o dönem ki Bakanları ve Milletvekilleri de vardı.

Çok anımız ve hatırımız var.

Bunları köşemizden zaman, zaman paylaşıyoruz.

Ama 54. Hükümetin Başbakanı, Merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ın bir söyleşisinde “Eğer ki; Çocuklarınıza helali, haramı, dünyayı ve ahireti öğretmezseniz istediğiniz kadar okutun. Asla adam edemezsiniz” sözünün ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görüyoruz.

2018 yılı Ağustos ayının son günleriydi.

Takla güvercinlerim ile bahçede bulunan diğer hayvanlarımı görmek ve onlarla vakit geçirmek için Sarayönü’ne giderken her zaman çorap dahil bazı tekstil ürünleri aldığım dükkana girdim.

Burası aynı zamanda Konya’dan gidiş yolumun üzerindeydi.

Oradaki esnafların çoğunluğu bu ürünlerin satışını yaparlar.

Selam ve hal hatır faslının ardından çorap almak isteğimi söyledim. İsteğim markayı bildiği için hemen getirdi ve isteğim kadarını poşete bıraktı.

Ücretini sorduğumda bir ay önce aldığım fiyatın yüzde 40 fazlasını söyledi.

Dedim ki;  “Senden bu marka çoraptan alalı bir ay olmadı. O günde muhabbet etmiştik. Şimdi ne oldu da bu kadar zamlandı.”

Dolar çok yükseldi. Belki de bu fiyata ben alamayacağım diye gerekçelendirdi.

Ama dedim, sen daha yeni fiyattan ürün almadın. Bir de doların ne olacağı belli değil. Belki önümüzdeki günlerde düşer. Bu kadar afaki zam olur mu?

Dolar düşünce geleyim diyerek çorapları almadan çıktım.

Bir zaman sonra döviz hızlı çıktığı gibi düşmeye başladı. Yine bir gün Sarayönü’ne giderken uğradım fiyatı düşürmemiş.

Bu yılda aynısını yaşadık.

Dövizi bahane edip fiyatları afaki zamlandıranlar oldu.

Şimdi dolar ve altın düşüyor.

Ama zamlarda gösterilen heyecan ve titizliği göremiyoruz.

Gerekçeleri çürüdü.

Yine de arsızlıkta sınır tanımıyorlar.

Almayalım demiyorum.

Diyemiyorum.

Çünkü tüketici bir toplum haline dönüştürüldük.

Üretimden bağımız koparıldı.

Pazarda da, markette de, küçük esnafta da çok fazla değişen bir şey yok.

Yeter ki yükselişe doğru bir gerekçe olsun. Hemen zamlar insaf sınırlarını aşıyor.

Düşüş başlıyor. Ama maalesef bu çıkışta gösterilen haklı gerekçe olamıyor.

Herkesin yanına bir polis veya zabıta koymak imkansız.

Ama rahmetli Erbakan’ın dediği gibi  “Eğer ki; Çocuklarınıza helali, haramı, dünyayı ve ahireti öğretmezseniz istediğiniz kadar okutun. Asla adam edemezsiniz.”

Bizim inancımızda bunu şöyle tarif ediyor.

Toplumun güven ve huzuru için hayatî önemi hâiz olan ve temel haklar arasında da yer alan, "mal ve can güvenliği", servetin helâl ve meşru yollarla elde edilmesi, kişi ve kamu haklarına saygı gösterilmesi, suç ve günah işleyenlerin cezalandırılması İslam’ın temel ilkelerinin başında gelir.

Ne diyelim.

Bizde haksız kazanç elde edenlere hakkımızı helal etmiyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri