Günler uzamaya, havalar ısınmaya başladı. Her geçiş döneminde olduğu gibi havaların bir gün yağmurlu, bir gün güneşli olması enerji dengemizin sarsılmasına ve metabolizmamızın yavaşlamasına neden olmakta.
Peki değişimin habercisi bahar kapıyı çalarken alerjilere, bahar yorgunluğuna ve cilt kuruluğuna karşı doğal yollarla önlem almak mümkün.
İlkbahar; tabiatın değişimi ile başlayıp vücudumuza ve kişiliğimize yayılan mutluluğun sebebidir. Kalın kıyafetlerden kurtulup, ince kıyafetlere geçmek daha rahat ve daha özgür hissetmemizi sağlar. Günlerin uzaması, sıcaklıkların artışı, kuşların cıvıltısı, ağaçların çiçeklenmesi bizlerin üzerinde olumlu etkilere neden olurken, kış aylarından bahar aylarına geçiş aslında bir o kadar da zorlu bir süreçtir. Peki; baharın gelmesi ile birlikte canlanmak için hangi besin desteklerinden faydalanabiliriz?
İlkbahara Girerken Alerjiye Dikkat!
Özellikle ilkbahara girerken ortamda çok sayıda bakteri ve virüs hastalıklara davetiye çıkarır. Bu nedenle bağışıklık sisteminin güçlü tutulması çok önemlidir. Çiçek tozları (polenler) alerjiyi güçlü bir biçimde tetikledikleri için riskli kişilerde sıkıntı yaratırlar. Alerjiden korunmanın en önemli yolu alerjenden kaçınmaktır. Bununla birlikte çiçek tozlarından kaçınmak çok zordur. Bu nedenle daha bahar gelmeden, koruyucu olarak, besin desteklerinden faydalanılabilir.
İşte bu dönemde uzman önerileri:
Bağışıklık sistemini destekleyerek, alerjik hastalardan korunmada ve tedavisinde yardımcı olarak Soğuk Pres Çörek Otu Yağı.
Elde edilen klinik araştırmaların sonuçlarına göre çörek otu yağı kullanımı; burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve hapşırma ataklarının azaltılmasına doğal yollardan destek oluyor.
Doğal enerji kaynağı olarak kullanılan Rüşeym Yağı.
Bahar ayları mevsim geçişi nedeniyle hormonların da değiştiği zamanlardır. Kıştan çıkışın ve yeni bir mevsime adapte olmanın getirdiği bir yorgunluk durumu da yine baharda karşımıza çıkan sağlık sorunlarından biridir. Uyku düzenine dikkat edilmesi bu sorunla başa çıkılmasında önemlidir. Diğer taraftan enerji verici takviyeler de kullanılabilir.
Rüşeym, buğday tanesinin embriyo kısmı olup filizlenme için gerekli tüm enerji ve besin kaynaklarını bünyesinde barındırıyor. Yapısında A ve D vitaminlerini doğal olarak bulundurmasının yanı sıra E vitamini oranı da oldukça yüksek. 1 ton buğday özünden ancak 300ml rüşeym yağı elde edilebiliyor.
Omega 3 esansiyel yağ asitlerinden zengin olan Ceviz Yağı iyi bir enerji kaynağı, Fındık Yağı antioksidan kaynağı ve Yer Fıstığı yağı antioksidan kaynağı olarak yorgunluğa karşı destek oluyor.
Cildi Yenileme Zamanı
Kış aylarından enerjimizi düşüren, yorgun hissettiren bir başka konuda güneşin yokluğunda kendimizi çirkin ve mutsuz hissetmemizdir. Soğuğun etkisiyle cildimiz, dudaklarımız ve saçlarımız kurur ve bize kötü görünebilir. Bunun için de doğal yağlardan faydalanabilirsiniz.
Yıpranan saçlar ve kuruyan ciltler için doğal nemlendirici olan Hindistan Cevizi Yağı:
Yapılan araştırmalarda hindistan cevizi yağının deri hidrasyonunda iyileşmeye destek olduğu ve nemlendirici olarak kullanıldığında da etkili ve güvenilir olabileceği belirtiliyor. Hindistan cevizi yağının yapısında bulunan laurik asit sayesinde, saç gövdesine ulaşabildiğini, böylece yıpranmış saç uçlarına bakım yaparak yumuşak ve parlak bir görünüm kazanmasına yardımcı olabiliyor.
Yeşil Kahve Çekirdeği Yağı:
Yapılan klinik çalışmalar, yeşil kahve çekirdeği yağının gece serumu olarak kullanımının ciltte ışığa bağlı hasar oluşmasını engelleme, ciltteki lekeleri iyileştirme, kırışıklıkları azaltma, ciltte sıkılaşma sağlama ve hiperpigmentasyonu engelleme özelliklerinin olduğunu gösteriyor.