Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, bankalar üzerinden kredi verme iştahını keserek de kredi büyümesini düşüreceklerini söyledi
Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu’nun Türk Lirası’ndaki değer kaybına karşı bir süre önce uyguladığı kredi kısıtlaması ekonomide yeni bir krize neden olmuş, tepkiyle karşılanmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında yeni bir kredi kısıtlamasına gideceklerini açıkladı.
Şimşek, yeni OVP’nin detaylarını katıldığı canlı yayında açıkladı. Bütçedeki açığı kapatmak için hayata geçirecekleri uygulamalardan birinin kredi kullanımında sınırlama olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, kredi verme iştahını da keserek kredi büyümesini düşüreceklerini kaydetti.
Birinci konutta kredilendirme konusunda değişikliğe gitmeyeceklerini, ancak ikinci, üçüncü konut veya tatil yerlerindeki konutlara ya da yazlıklara ilişkin krediyi desteklemeyeceklerini ifade eden Şimşek, “Krediyi bu alanlarda hem fiyatlama hem miktar olarak sınırlayacağız. Yeni dönemde zorunlu olmadıkça vatandaşın kredi borcunun altına girmesinin önüne geçeceğiz” dedi.
“ENFLASYON 3 YILDA TEK HANELİ RAKAMLARA İNECEK”
"Birey olarak hayatım boyunca hep ayağımı yorganıma göre uzatmaya çalıştım” diyen Şimşek, kredi genişlemesinin OVP açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Kredi büyümesini düşürmek için çaba gösterdiklerini anlatan Şimşek, “Biz samimi bir şekilde enflasyonu 3 yılın sonunda tek haneye düşüreceksek onunla tutarlı tüketim ve iç talep büyümesini kurgulamamız gerekiyor. Kredi kartları, bireysel kredi, taşıt kredisi ve ikinci konut kredisinde sadece faizleri artırarak değil, bankalar üzerinden kredi verme iştahını keserek de kredi büyümesini düşüreceğiz” diye konuştu.
“KREDİ KARTI ÜZERİNDEN KREDİ HACMİNDEKİ ARTIŞ ENFLASYONUN İKİ KATINDAN FAZLA”
Önceki dönem Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin hayata geçirdiği Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabını eleştiren Şimşek şunları söyledi: "En son baktığımda yıllık kredi kartı üzerinden kredi hacmi yüzde 140 civarında artmış. Enflasyonun 2 katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden kredi hacmiyle siz enflasyonu kontrol altına alamazsınız. Biz para politikası dediğimiz zaman faiz boyutu var. Kademeli geçiş sürecindeyiz. KKM'de karşılık yoktu, karşılık getirdik yüzde 15. Taşıt kredilerinde çok net şekilde sınırlayıcı perspektife sahibiz.”
2. VE 3. KONUT ALIMLARINDA DESTEK YOK
Konut alımlarında kullanılan kredi desteklerine de açıklık getiren Şimşek, birinci konutu kredilendirmede bir değişikliğe gitmeyeceklerini belirterek, “İkinci, üçüncü konut ile tatil yerlerindeki yazlıklara ilişkin vatandaşın imkanı varsa alır ama krediyle desteklemeyeceğiz. Hem fiyatlama hem de miktar olarak sınırlayacağız. Bankalarda bu tür kredilerin risk ağırlığını artırdık, artırmaya devam edeceğiz, gerekirse miktarsal sınırlandırmaya gideceğiz. Sizin şu alanlarda kredi büyümeniz şu oranı aşarsa menkul kıymet senedi almanız gerekecek diyeceğiz. Enflasyonu ve cari açığı düşürmemiz lazım. Küresel şartları ben belirlemiyorum, varsayımlarımız var, onlarda yanılırsak sapmalar olabilir. Özellikle para politikasında tek boyutlu bakmamız lazım. Miktarsal sıkılaştırma seçici kredilerde sıkılaştırmayı çok önemsiyorum. Sonuçları önümüzdeki yılın ikinci yarısından itibaren göreceğiz” ifadelerini kullandı.
YAPISAL REFORMLAR GELİYOR
Şimşek’in açıklamalarından diğer öne çıkanlar şöyle:
* Küresel ekonomiye baktığımız zaman; büyümenin düşük seyrettiği dönemdeyiz. Ortalama büyüme yüzde 3 civarında olacak.
* Dezenflasyon ve fiyat istikrarı OVP’nin en önemli bileşeni.
* OVP’nin ikinci ayağı, bütçe açığını tekrar yüzde 3’ün altına düşürmek.
* Üçüncü önemli bileşen ise yapısal dönüşüm. Bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken diğer taraftan mevcut kaynakları daha verimli nasıl kullanacağımıza yönelik yapısal dönüşüm çabası olacak.
* Gerçek anlamlarda kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek olan yapısal reformlardır.
“YATIRIM İÇİN ÖNCE DOST ÜLKELRİ ZİYARET ETTİK”
* Programa kaynak arayışında ve Türkiye'ye yatırım arayışına girdiğimizde önce dost ülkeleri ziyaret ettik. Birleşik Arap Emirlikleri büyük bir teveccüh gösterdi ve 51 milyar dolara yakın bir program açıkladı.
* BAE'nin 51 milyar dolar içerisinde yenilenebilir enerjiye yaklaşık 27 milyar dolarlık bir yatırımı gündemde. Tabii bu depolamadan tutun, güneş, rüzgar vs. Sanayi, turizm özellikle teknoloji yatırımı öngörüyorlar.
* Merkez Bankası Başkanımız ile birlikte Dünya Bankası başkanıyla uzun bir görüşme yaptık. Onlar da bizim programımızı desteklemek üzere, mevcut 17 milyar dolarlık planlamaya ilaveten 18 milyar dolar daha tahsis edeceklerini söylediler. Toplamda 35 milyar dolarlık Dünya Bankası paketi, Türkiye'ye sunulacak.
“KKM’DEN KADEMELİ OLARAK ÇIKACAĞIZ”
* Kur korumalı mevduat konusunda çok fazla konuşmayı tercih etmiyorum. Bizim önceliğimiz programı uygulamak. Önceliğimiz rezerv biriktirmek.
*Biz bunları başardığımız ölçüde, KKM’den çıkış stratejimizi uygulayacağız. Var mı stratejimiz, var. Bunu da kademeli olarak gerçekleştireceğiz.
* Mevduat sahipleri müsterih olsunlar. Herhangi önemli bir değişikliğe gitmeyeceğiz. Biz ancak lira mevduatını cazip hale getirdiğimiz ölçüde, makro finansal istikrarı kalıcı bir şekilde tesis ettikçe, rezervlerimizi güçlendirdikçe farklı bir strateji izleyebiliriz. Ama bugün itibariyle KKM devam edecek.
“MERKEZ BANKASI’NIN KUR HEDEFİ YOK”
* KKM’den her gün dönüşler var. Biz onlara dövizi arz etmek durumundayız. O anlamda talepleri karşılıyoruz. Onu bir müdahale olarak algılayacaksanız, evet Merkez Bankası, KKM'den dönüşlerde döviz talebini karşılıyor. Onun ötesinde, belirli bir seviye hedefleyip, korumak için, rezerv harcamayı soruyorsanız, benim bildiğim kadarıyla öyle bir şey yok.
* Merkez Bankamızın bir kur hedefi yok. Dolayısıyla bir seviyeyi korumak üzere bir irade de yok.
“ALIM GÜCÜNÜ ARTIRMANIN EN İYİ YOLU, ENFLASYONU DÜŞÜRMEK”
* Çalışanın alım gücünü artırmanın yolu enflasyonu düşürmek.
* Zor bir dönemden geçiyoruz. Yüzyılın felaketi yaşanmış. Felaketin yaralarını sarmayı önceliklendirmeyi eminim 86 milyonun tamamı istiyor.
* Kalıcı refah artışı için üretmemiz, ihracat yapmamız lazım. Krediyle, kredi kartıyla, başkasının parasıyla zenginlik olmaz. Krediyle yatırım, istihdam, üretim olur.
HABER MERKEZİ