Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirilen Muharrem Ayı "On İki İmam Orucu" İftar Programı'na katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanı sıra Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve Alevi-Bektaşi sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı.
İftarın ardından konuşan Bakan Tekin, toplumsal yapı içerisinde bir arada bir millet olmaya sevk eden ibadetlerin, ritüellerin, geleneklerin ve ilişkilerin olduğunu belirtti.
Bu toprakların binlerce yıllık geçmişinden, toplum ve devlet geleneğinden süzülerek bu günlere millet olarak getirdiğine dikkati çeken Tekin, "Bugün bizleri bir araya getiren bu iftar programı tam da bu açıdan çok kritik. Muharrem ayı ve bu ay içerisindeki etkinliklerimiz bizlerin millet olma bilinci açısından çok önemli" ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, oruç ibadetinin bütün kutsal dinlerin ortak yanı olduğunu vurgulayarak, "Her kutsal din farklı formlarda ve farklı anlamlar yükleyerek müntesiplerine oruç tavsiyesinde bulunur. Fakat bu formların hepsinin ortak yılın belli zamanlarında dünyevi hazlardan ve kötülüklerden uzak kalmayı, iyi ve ahlaklı bir insan olmayı tavsiye etmek" ifadelerini kullandı.
"Birliktelik duygusunu yaşayamazsak ve yaşatamazsak millet olma bilincimizi kaybetmiş oluruz"
Tekin, "'Eline, diline, beline sahip olmak' olarak tanımlanan Alevi Bektaşi geleneğinde de belli özel günlere mahsus oruç formları vardır. Bugün burada ve bir arada olmamızın nedeni de Anadolu Alevi-Bektaşi geleneğinde, Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin ile ehl-i beytinin yaşadıkları felaket ve musibet gününün yasını tutmak ve şehitleri anmak" dedi.
Tekin, bakanlık olarak toplumsal birlik ve beraberliğin sembolü olan önemli günlerde aynı duyguların yaşanmasını sağlamak ve duygudaşlığı gelecek kuşaklara da aksettirilmesine ön ayak olmak durumunda olduklarını belirterek, "Kıvançta, kederde ve tasada birlik millet olmanın en sade tanımıdır. Bu birliktelik sayesinde Azerbaycan’daki kardeşlerimizle birlikte Karabağ’ı düşünüyoruz, Filistin’deki kardeşlerimizle beraber İsrail zulmüne maruz kalan kardeşlerimize kavli ve fiil duada bulunuyoruz.
Eğer bu birliktelik duygusunu yaşayamazsak ve yaşatamazsak millet olma bilincimizi kaybetmiş oluruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim ana hedefimiz bu şuuru her daim yaşamak ve yaşatmaktır. Yeni hazırladığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli de tam da bu görevimize odaklanmış durumda. Biz istiyoruz ki birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Samimiyetle birbirimiz anlamaya ve saygıyla kucaklamaya devam edelim. Hep beraber millet olalım, bir olalım" şeklinde konuştu.