Dolaba bal konulmamalı çünkü balın kristalleşmesine neden olabilir. Bu durumda balın dokusu ve lezzeti bozulabilir. Ayrıca balın dolapta saklanması, dolabın içindeki diğer gıdaların kokusunu almasına neden olabilir.
Bu da balın tadını etkileyebilir. Dolayısıyla balın taze kalması ve doğal yapısını koruması için oda sıcaklığında ve kuru bir ortamda saklanması daha uygun olacaktır.
Bu şekilde balın kalitesi ve lezzeti korunmuş olacaktır. Ayrıca balın buzdolabında şekerlenmesi de mümkündür. O nedenle serin ve güneş almayan bir yerde muhafaza etmeniz en doğrusu olacaktır.
DAHA TEMİZ BİR CİLT GÖRÜNÜMÜ SUNAR
Bal mükemmel bir antioksidandır. Düzenli tüketildiğinde vücudunuzu çeşitli toksinlerden arındıracaktır. Ek olarak, antibakteriyel özellikleri cildinizin durumunu önemli ölçüde iyileştirecektir.
FAZLA KİLOLARDAN KURTULMAYA YARDIMCI OLUYOR
Eğer diyet yapıyorsanız ya da kilonuzu standart bir seviyede tutmaya çalışıyorsanız, şeker bazlı tatlandırıcıları hayatınızda çıkartmanız gerekir. Ancak bal içeriğinde bulunan bileşenler sayesinde kilo kaybı için gerekli olan metabolizmanızı hızlandırır.
KOLESTROL SEVİYESİNİ KONTROL EDER
Günlük bal tüketimi, vücuttaki aşırı kolesterolle savaşabilen antioksidan bileşiklerin seviyesi üzerinde faydalı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle yüksek kolestrol sorunu yaşayan kişilere bal tüketmesi tavsiye edilir.
KALP HASTALIKLARINA KARŞI KORUR
Yapılan araştırmalar kalp ve damar hastalıkları üzerine balın önleyici etkisi olduğunu göstermiştir. Kalp hastalıkları, kalp yetmezliğine, hafızanın bozulmasına veya baş ağrısına neden olabilir. Birkaç kaşık bal ile bir bardak su içmek bunu önlemek için yeterli olacaktır.
(Mynet.com)