Sarayönü'ne bağlı Başhüyük mahallesi sakinleri, çevrede bulunan tavuk ve büyükbaş hayvan işletmelerinden kaynaklanan sorunlardan şikayetçi. İşletme atıklarının sinek ve kokuya neden olmasından dolayı büyük rahatsızlık yaşadıklarını anlatan mahalleliler, bu ciddi soruna kalıcı bir çözüm üretilmesini istiyor.
Yaşam kalitemiz gasp edilemez
Başhüyük mahallesi halkı sinek ve koku probleminin dayanılmaz bir hal aldığını anlatarak, "Son üç yıldır yoğun bir sinek ve koku sıkıntısı var. Burası tarım ve hayvancılıkla geçinen bir bölge ama şikayet ettiğimiz konuların çözümü var. Bazı işletmeler bu çözümleri uyguluyor ama bazıları hiç duyarlı değil. Bu işletmelerden para kazanacaklar ama ortak bir alanda yaşıyoruz. Bu duruma saygılı olmaları gerekiyor. Sürekli etraftaki tarlalara ıslak tavuk pisliği dökülüyor. İnsanların huzurlu ve doğal yaşamak istediği bir yerde, bizim yaşam kalitemiz üç yumurta satıp para kazanmak için gasp edilemez. Bazı büyükbaş hayvan çiftlikleri işletmesinin etrafına bu hayvan pisliklerini döküyor. Kireçleme veya toprağa gömme işlemi yapmıyorlar. İşletmeler ilaçlama yaptıklarını söylüyorlar ama ne kadar ilaçlama yaparlarsa yapsınlar, kireçlemedikleri, gömmedikleri veya kurutmadıkları sürece bir işe yaramaz." dedi.
Sağlığımız olumsuz etkileniyor
Sineklerle mücadele için yapılan yoğun ilaçlamanın sağlık yönünde apayrı bir etkisi olduğunu belirten mahalle halkı, "Belediyenin yaptığı ilaçlama yetersiz kalıyor. Bizde bireysel olarak ilaçlamalar yapmak zorunda kalıyoruz. Buda çevremizdeki toksit kalıntıları arttırıyor. Bu astım ve koah hastalıklarını tetikliyor. İlaçlama yapılan günlerde büyük rahatsızlıklar oluyor. İlerleyen dönemde ciddi bir sağlık tehdidi haline gelebilir. Sineklerinde sağlık yönünden etkisi ona göre. Koku ve sinek problemi mahallemizi sosyo ekonomik olarak da etkiledi. Başhüyük'ün yüzde 80'i bu yaz gelmedi. Kokunun da insan üzerinde ciddi bir etkisi var. Kötü kokuyor deyip geçmek yanlış. Sağlık yönünün yanı sıra insanlarda da olumsuz bir refleks uyandırıyor. İnsanlar kötü kokan yere bir daha gitmek istemezler. Koku ve sinek yüzünden Başhüyük'ün cazibesi her geçen gün düşüyor. Küçük bir mesele gibi görünse de büyük bir sıkıntı. Sürekli CİMER'e şikayetlerde bulunuyoruz ama somut bir sonuç elde edemedik." şeklinde konuştu.
Artık gelmek istemiyoruz
Sinek ve kokulardan dolayı artık mahallelerine gelmek istemediklerini kaydeden Celal Teke, şöyle konuştu: "Ben İstanbul'da yaşıyorum. Bir yıl memleket özlemiyle hasret çekip buraya gelmek için gün sayıyoruz ama yaşanacak halden çıkmış durumda. Koku ve sinek yüzünden artık gelmek istemiyoruz. Hayvan işletmeleri çoğaldı. Mahallenin etrafını saran işletmeler gelişi güzel sağa sola hayvan pisliği döküyor. Bunu yapanlara ceza verilmesi ve insanları rahatsız etmeyecek şekilde hayvan pisliklerini bertaraf ettirilmesi gerekiyor.
Başhüyük bir zamanlar bölgenin en nezih yeriydi. Devlet adamları beldemizi takdir ederdi. Bu şirin belde Adnan Menderes, Celal Bayar ve Demirel gibi önemli zatları ağırladı. Şimdi gelin görün ki sinek ve koku yüzünden kendimiz gelemez olduk. Yazıktır. Biran önce çözüm bulunmasını istiyoruz"
Tahammül kalmadı
Başhüyük Mahallesi Muhtarı Mehmet Suat Malkondu ise yaptığı açıklamada, "En büyük problemi çevredeki tavuk pislikleri yaratıyor. Hemşerimiz diye işletme sahiplerine bir şey demiyoruz ama onlarında bize saygılı olması lazım. Sonuçta bunun bir çözümü var. İlaçlama, kurutma, kireçleme, gömme gibi çözümleri kullanabilirler. Kimseye yaz aylarını zehir etmesinler. Kimse, eş, dost, akraba diye ses çıkarmıyor ama bunları yapmaya da hakları yok. Başhüyük dışında yaşayanlar artık yaz tatilini burada geçirmek istemiyor. Çoğu da gelmiyor artık. Düğünümüz, cenazemiz bile rezil oluyor." dedi.