Olay, 6 Temmuz 2023 tarihinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, o zamanki süreçte bir TV programında kayıp olarak aranan 3 çocuk annesi 35 yaşındaki Bedriye Kılıç'ın ailesi ve yakınları, kadının yıllarca şiddet ve eziyet gördüğü eşi T.K. tarafından ortadan kaybedildiğini iddia etti.
Eşinin kaybolmasıyla ilgili çelişkili açıklamalarıyla dikkatleri çeken T.K.'nin Bedriye Kılıç'ı bir televizyon kanalına röportaj verdi diye öldürdüğü iddia edildi. Suçlamaların odağındaki koca T.K.'nin eşi kaybolduktan bir hafta sonra pavyona gittiği, mekanda çalışan kadınlarla birlikte alkol alıp eğlendiği ortaya çıktı. Bedriye Kılıç'ın kaybının 115. gününde ise kocası T.K.'den cinayet itirafı geldi ve T.K. 28 Ekim 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. T.K.'nın cesedi attığını iddia ettiği yer olan Cankurtaran Mahallesi Harlak Mevkii'nde yapılan aramalarda bir sonuca ulaşılamazken, ceset ya da parçaları bulunamadı.
Akşehir Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya zanlı T.K. Samsun'daki cezaevinden SEGBİS sistemi ile görüntülü olarak katılırken, maktul Bedriye Kılıç'ın annesi Sona Er, babası Oktay Er, T.K.'nin davada tutuksuz olarak yargılanan annesi A.K. ile babası A.K. ile sanık avukatları ve maktulün ailesinin avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada konuşan sanık T.K. cinayeti işlemediğini iddia ederek, suçlamaları kabul etmeyip Bedriye Kılıç'ın anne ve babasının kızlarını sakladıklarını belirtip, beraatını istedi. Hakimin ‘madem saklıyorlar, Bedriye Kılıç Konya'da sevgi evlerinde bulunan üç çocuğunun yanına neden gelip gitmiyor, onları görmüyor?' sorusuna sanık T.K. cevap veremedi.
Baba Oktay Er de mahkemede verdiği ifadede sanığın bu suçu tek başına işlemediğini, boğularak öldürülen bir cesedin o dönemde 40 dereceyi bulan sıcaklıkta şişeceğini ve ağırlaşacağını, bu cesedi üçüncü kattan bir kişinin indiremeyeceğini ifade ederek bu işte anne ve babasının ve başkalarının da yardımı bulunduğunu iddia ederek herkesin cezalandırılması talep etti.
Anne Sona Er de, T.K.'nin anne ve babasının kızlarını nereye gömdüklerini bildiğini iddia ederek, “Herkes cezasını çeksin. Adalet istiyorum. Benim kızımın nerede gömülü olduğunu biliyorlar. Gömdükleri yeri hepsi biliyor. Neredeyse söylesinler, ben çıkarayım oradan çocuğumu” diyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Davada tutuksuz yargılanan T.K.'nin babası A.K. suçsuz olduğunu belirterek beraatını isterken, annesi A.K. de suçsuz olduğunu belirtip, Bedriye'yi kendi kızları gibi sevdiğini, olayla alakası olmadığını, cesedin gömülü olduğu yeri bilmediğini belirtip beraatını istedi.
Sanık T.K. ise hakimin son savunmasını sorması üzerine suçlamaları kabul etmediğini belirterek, cinayeti işlemediğini, baskı ile suçu kabullendiğini öne sürerek, “Benim tek suçum, Bedriye'nin o gün üzerine kapıyı kapatıp içeriye almamam olmuştur. Ben ailesinden şüpheleniyorum. Bedriye'yi onlar saklıyor belki de” diye beraatını talep etti.
Hakimin, “Madem saklıyorlar, Bedriye Kılıç Konya'da sevgi evlerinde bulunan üç çocuğunun yanına neden gelip gitmiyor, onları görmüyor?” sorusuna sanık T.K. yanıt veremedi.
Mahkeme Bedriye Kılıç'ın ailesinin avukatlarının ve sanık T.K. ile tutuksuz sanıklar anne A.K.ve baba A.K.'nin avukatlarının savcılık mütalaasına karşı yazılı beyan vermek için ek süre istemeleri sonucunda mahkeme bir sonraki celseye ertelendi.
Mahkeme çıkışı Bedriye Kılıç'ın anne ve babasının avukatı Kürşat Halil Usta yaptığı açıklamada savcılık tarafından mütalaanın verildiğini belirterek, “Mütalaada T.K.'nin iddianame doğrultusunda cezalandırılması, anne A.K. ve baba A.K. ile alakalı da yardım etme yönünün meydana gelmediği, beraat kararı verilmesi yönünde bir savcılık mütalaası oldu. Biz buna usul anlamındaki itirazlarımızı yaptık.
Bu noktada T.K.'nin avukatlarının da bu suçun tek başına meydana gelemeyeceği, bunun bir takım kişilerle olabileceği yönünde bizim söylemlerimize ikrar boyutu taşıyan bir söylemi oldu. Dosya önümüzdeki mahkemede karara çıkacak. Bu aşamada biz yazılı ve sözlü beyanlarımızı detaylı bir şekilde dosyaya sunup, başta T.K. olmak üzere dosya kapsamında bulunan tüm sanıkların en üst hadden cezalandırılması için her türlü çaba ve girişimlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Baba Oktay Er de yaptığı açıklamada cesedi bir kişinin kendi başına taşıyamayacağını ifade ederek, onların avukatının da bu yönde beyan verdiğini belirtip, “Ben adalet istiyorum” şeklinde konuştu.
Anne Sona Er ise herkesin cezasını çekmesini isteyerek, kızının cesedinin bulunmasını talep etti.