Bianet'in 1 Ocak 2024 - 31 Aralık 2024 tarihlerini kapsayan 1 yıllık dönemde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlediği güncel verilere göre erkekler, 2024'te de kadın cinayetlerine devam etti.
Bianet’in 2024 Erkek Şiddeti Çetelesi verilerine göre 2024 yılında en az 378 kadın ve 43 çocuk erkekler tarafından öldürüldü. 2024'te aralarında transların da olduğu en az 282 kadının ölümü ise basına "şüpheli" olarak yansıdı. Kayıtlara göre öldürülen kadınların yüzde 67’si ev içinde, yüzde 32’si ise ev dışında yaşamını yitirdi.
Cinayetlerin yüzde 70’i kadınların eşleri, sevgilileri veya eski eşleri tarafından işlendi.
Kadınların yüzde 60’ı ateşli silahla, yüzde 27’si kesici aletle öldürüldü.
EN AZ 43 ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ
2024 Erkek Şiddeti Çetelesi verilerine göre erkekler, 2024’te en az 43 çocuğu öldürdü.
İşte bianet'in raporuna göre 2024'te işlenen cinayetlere ilişkin veriler:
Öldürülen çocuklardan bazıları erken yaşta zorla evlendirilmişti.
Cinayetlerin çoğu baba, abi veya aile bireyleri tarafından işlendi.
Cinsel Saldırı ve Tecavüz
Erkekler, 2024 yılında 16 kadına tecavüz etti.
Tecavüzlerin yüzde 75’i ev dışında gerçekleşti.
Faillerin yalnızca 14’ü tutuklandı.
Taciz ve Çocuk İstismarı
Erkekler 2024’te 131 kadını taciz etti, 229 çocuğu istismar etti.
Taciz ve istismar vakalarının büyük bölümü ev dışında yaşandı.
Şiddet ve Yaralama
2024 yılında erkekler 645 kadını yaraladı.
Yaralanma vakalarının yüzde 57’si ev içinde gerçekleşti.
Kadınların yüzde 75’i kocaları veya sevgilileri tarafından yaralandı.
Seks İşçiliğine Zorlama
2024’te en az 772 kadın seks işçiliğine zorlandı.
Seks işçiliğine zorlanan kadınların 225’i göçmendi.
Hukuki Süreç
Kadın cinayetlerinde 724 fail tespit edildi, ancak sadece 304’ü tutuklandı.
Taciz ve tecavüz vakalarında faillerin büyük çoğunluğu serbest bırakıldı veya haklarında hiçbir işlem yapılmadı.
ERKEK ŞİDDETİ SİSTEMATİK BİR SORUN
Raporun sonuç bölümünde erkek şiddetinin sistematik bir sorun haline geldiği vurgulandı.
Raporda, ''2024 yılı verileri, erkek şiddetinin ne denli yaygın ve sistematik bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hukuki süreçlerdeki eksiklikler, faillerin cezalandırılmasındaki yetersizlikler ve önleyici tedbirlerin alınmaması, kadın ve çocukların yaşam haklarının korunamamasına yol açtı. Bu şiddet sarmalını durdurmak için kapsamlı bir toplumsal mücadeleye ihtiyaç olduğu ortada'' denildi.