BİRAZ DA GÜLELİM

Gündüzü kısa, geceleri uzun olan günlere denk gelen Ramazan ayında Hacivat-Karagöz oyunları dahil, çocuklar ile birlikte herkesin ilgi gösterdiği meddah gösterileri ile hoş sohbet ortamları oluşur, halk da sahura kadar eğlenirmiş.Bu...

Gündüzü kısa, geceleri uzun olan günlere denk gelen Ramazan ayında Hacivat-Karagöz oyunları dahil, çocuklar ile birlikte herkesin ilgi gösterdiği meddah gösterileri ile hoş sohbet ortamları oluşur, halk da sahura kadar eğlenirmiş.

Bu ortamlarda anlatılan hikayeler, fıkralar insanları gülmekten kırar geçirirmiş.

Biz de bunlardan birazını derleyip sizlerle paylaşalım istedik.

Adı üstünde fıkra.

Biraz da gevşeyelim.

Gerginlik veren konulardan da uzaklaşalım.

Borcun var mı?

Bir ramazan günü III. Mustafa'nın veziri Koca Ragıp Paşa'nın konağında yapılan sohbet esnasında Ragıp Paşa Şair Haşmet'e hitaben:

'Senin de borcun var mı Haşmet?' diye sorar ve ondan sonra şu cevabı alır:

Evet efendim, mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş...

Ragıp Paşa sorusunun anlaşılmadığını düşünerek şu açıklamayla birlikte tekrarladı sorusunu:

'Ben onu sormuyorum, oruç borcun var mı?'

Şair Haşmet bu soruyu şöyle cevaplamış:

‘Paşam, oruç borcunu Allah sorar; sizin soracağınız kul borcudur.’

Halim Mecalim yok

Sohbet sırasında Bektaşi’ye sormuşlar:

Baba Erenler niçin oruç tutmazsın?

Bektaşi’de mazeret hazırdır:

Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.

Bektaşi’yi zorda bırakmak için bir soru daha sorarlar:

İftara çağırsalar gider misin?

Doğrusu ne yapar eder giderim.

Bektaşi’nin bu cevabına itirazlarını bildirirler:

Bu nasıl olur? Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetini kaçırmıyorsun!

Bektaşi’nin cevabı hazırdır:

Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir ve affedicidir. Fakat insanlar böyle midir?

Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler. Bunun için kulların davetlerini kaçırmamak gerekir

KİM KİMİ SEVER

Beyaz karayı, sinek yarayı, zengin parayı, 

Yemek tuzu,  maymun muzu, 

Ördek kazı, güzel nazı, aşık sazı sever... 

Kuş darıyı, çiçek arıyı, Ana çocuğu, çoban gocuğu

Ocak közü, kirpik gözü, ozan sözü sever... 

Garip sılayı, tencere kalayı, 

Davul zurnayı, avcı turnayı, deve hurmayı, 

Alın kelini, cömert elini, cimri dilini sever... 

Çöl yağmuru, çizme çamuru, oklava hamuru,

Tembel yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı, 

Haylaz döveni, dalkavuk öveni sever.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri