11 Ağustos 1473'de, Otlukbeli Savaşı öncesi Fatih Sultan Mehmed'in rengarenk bayrak ve sancaklarla donanmış ordusunu tepelerden aşağıya indiğini gören Uzun Hasan, ordunun nizamı ve kalabalık oluşu karşısında şaşırdığı ve Farsça "Vay be, o ne deryadır" dediği aktarılır.
Akkoyunlu ordusunda, tabii çoğunluğu süvari, 70.000 mevcut vardı. Osmanlı ordusunda da bu sayı 70.000-100.000 arasındaydı. Akkoyunlu hükümdarı kalabalıktan ziyâde ordunun görkeminden korkmuş.
O gün bu olayı yorumlayanlar aynen şöyle demişler: Osmanlı ordusu çok şaşalı bir ordu malum. Hele ki bir Türkmen beyliğine göre.
O günden bugüne Ordumuz ecdadının mirasına hiç laf ettirmedi. Başta ABD olmak üzere batılıların arkasında olduğu terörün tepesinde.
İnlerini başlarına yıkıyor
Ordumuz batılıların yıllardır sömürdükleri ve vatanlarında parya haline getirdikleri Suriyelileri korumak için Suriye de.
Libya da.
Kardeş Azerbaycan da.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde
Haksızlığa hukuksuzluğa tahammül edemiyorlar.
Mazlumu, zalime terk edemiyorlar.
Zalimlik yapmak isteyene de haddini bildiriyorlar.
Tarihten bir örnek.
Fransa Kralı birinci Fransuva Haçlı ordularının başına geçip bütün Avrupa’yı ve İstanbul’u Türklerden kurtaracağını vaad ederken Pavia Savaşında esir düşünce yardım istediği Türkler tarafından kurtarıldı.
1555 yılında da Osmanlı donanmasının yardımıyla canlarını kurtaran Fransızların Kralıİkinci Henri, bu durumdan çok memnun kaldı. 3 Temmuz 1555 tarihli teşekkür mektubunda padişaha "Pek yüksek, pek muazzam, pek muhteşem, namağlup hükümdar, Müslümanlar'ın büyük padişahı, bizim pek aziz ve muhterem dostumuz" diye hitap etmişti.
Mehmetçikte bugün, kendisini sırtından vuran teröriste hava soğuk diye kendi parkasını vermedi mi?
Kimseyi sırtından vurmaz
Kimseye eyvallah etmez
Kimseye de boyun bükmez
Bu Türk ordusunun karakteri
İyilik eder, kötülük bulur.
Bu da iyilik ettikleri batılıların karakteri.
Bugün bize düşmanlık eden ve haksız- hukuksuz şekilde Adaların silahlandırılarak yine bize düşmanlık etmesi için Yunanistan’a açık destek veren Fransa’ya yaptığımız iyiliklere bakın.
OSMANLI SAYESİNDE GÜVENDEYİZ
Fransa, 16. yüzyılda hem Habsburg İmparatorluğu'nun baskısını, hem de yaşadığı iç karışıklıklar ve din savaşlarının yıkıcı etkisini Osmanlı'dan aldığı destekle savuşturdu. 16. yüzyıl boyunca Osmanlı donanması, Fransa'ya yardım ederek, devletlerinin varlığının devamına yardım etti. Osmanlılar, Fransa'yı asker göndererek, para vererek veya ticari ilişkilerle Habsburglar'a karşı kuvvetlendirdiler.
Fransa, 16. yüzyılda Osmanlılar'ın, Habsburglar'a karşı mücadeleye girmesiyle hayat hakkı buldu. Nitekim 1532'de Fransa Kralı Fransuva, Venedik elçisine Şarlken'e karşı Osmanlılar sayesinde güvence altında olduğunu söylüyordu.
Bugün de Fransa gibi zalimlerin pençesinde olan milletler, yine Türk ordusunun güvencesinde değil mi?