Anadolu da baharın gelişi, insanlarda tarlada çalışmayı ve rahatlığı da beraberinde getirir.
Hummalı bir şekilde bağ bahçe işleri yapılırken, nohut, mercimek, ay çiçeği, mısır, kimyon gibi alternatif ürünlerinde ekimi yapılır.
Alternatif ürünlerin ekimi ile birlikte arazideki hububatın boy vermesi herkesi rahatlatır.
Havalar ısındıkça harman telaşı başlar.
Kuzular meleşir, koyunlar meralarla buluşur.
Biz de baharın getirdiği rahatlığı hissedince Gonyalı muhabbetler yapmaya başlamıştık.
Ama şimdi çok iyi anladık ki; bu milleti rahat bırakmıyorlar.
Ecdadımızın neden sürekli seferlerde olduğunu yeni yeni anlıyoruz
Hatta yalan tarihin masalı ile yüz yıldır kalkamadığımız uykudan yavaş yavaş uyanıyoruz.
Dışarıdakileri hatırlarız, hatta iyi biliriz. Ama içimizden İstanbul’un göbeğinde ‘Her yer direniş’ diye meydan okuyanları da, iyi görüyoruz
Neyzen Tevfik ne güzel söylemiş;
"Geldikleri gibi gitmediler; Kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı! Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"
Suriyelileri gönderin diye başlayan ve içeride sürekli gerginlik çıkaran siyasi söylemlerin kamuoyunu meşgul etmeye başlaması; teröristlerin Mehmetçiğimize kalleşçe saldırılarına cesaret oluşturdu.
Milletimizin huzuru için vatan bekçiliği yapan Mehmetçiğimizin şehit edilmesi, bilinsin ki; ciğerimizi yakıyor.
Bu milletin evlatları ciğerini yakanların ocağını yakar.
Bunun örnekleri hep vardır.
ABD ve batılıların ‘Masa oyunlarına’, burnumuzun dibindeki askeri üs blöflerine, ya da terörün destekçisi İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği gibi bizi kıskaca alma planlarına göz yumma esnekliğine müsamaha gösterme dönemi sona ermiştir.
Suriye de Mehmetçiğin süngüsüyle oluşturduğu güvenli bölgelere destek sözü veren ABD ve batılı ülkelerin desteklediği teröristlerin oralarda yaşayan vatandaşlara nasıl katliam yapma peşinde koştuğu belgelerle ortaya konmuştur.
Açık açık söyleyelim…
Mehmetçiğimize yapılan kalleş saldırılar merhametimizi ve iyi niyetimizi yok etmeye başlamıştır.
Bizim Mehmetçiğimiz mağara da kıstırılan teröristlerin hepsini tek hareketle yok etmeyi çok iyi bilir.
Ya da teslim olacakmış gibi yapıp ellerini havaya kaldıranın da diz kapaklarıyla birlikte yere kapanmasını iyi becerir.
Ama insanca yaklaşır.
Yiğitçe yaklaşır.
Adalete teslim etmeye çalışır.
Belki hatasından pişman olmuştur diye merhametini paylaşır.
Buna rağmen kalleşlik görüyorsa ve canını veriyorsa bunun bedeli ödetilir.
Kanı yerde konmaz.
Kim olursa olsun; bu milletin ciğerini yakan kimse huzur bulamaz.
Millet burnundan soluyor
Sabrımızı zorlamayın…