Bağışıklık sistemini uyarmak suretiyle tıbbi hastalıklar veya rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan ozon tedavisi, bir rahatsızlığı ya da oluşan yarayı tedavi amacıyla vücudunuza ozon gazı uygulanmasını ifade ediyor.
Üç oksijen atomundan oluşan bir molekül olan ozon gazının, çeşitli hastalıkların tedavisinde veya semptomların hafifletilmesinde kullanılmasına ozon tedavisi denir. Terapötik konsantrasyonların 5 ile 60 µg/ml arasında sıralandığı kabul edilir. Uygulanacak doz hastanın durumuna göre bu alanda eğitim almış hekim tarafından belirlenir.
Terapötik dozlar etki mekanizmasına göre üç gruba ayrılır:
a) Düşük dozlar: Bu dozlar immünomodulatuar (bağışıklık sistemini düzenleyici) etkiye sahiptir ve bağışıklık sistemin etkilendiği yönünde şüphenin yer aldığı hastalıklarda kullanılmaktadır.
b) Orta düzeydeki dozlar: Bunlar immünomodulatuarlardır ve antioksidan enzim Savunma Sistemini uyaracaklardır. Bunlar diyabet, ateroskleroz, KOAH, Parkinson Sendromu, Alzheimer ve senil demans (bunama) benzeri kronik dejeneratif hastalıklarda en fazla faydayı sağlamaktadır.
c) Yüksek dozlar: Özellikle alerjik ve romatizmal hastalıklarda uygulanmaktadır.
Ozon tedavisi nasıl uygulanır?
Ozon tedavisinin farklı uygulama yöntemleri mevcuttur. En çok uygulanan yöntemler şunlardır:
a) Majör Otohematerapi (MAHT)
Hastanın durumuna göre 50 ile 100 ml kan steril vakumlu ozon şişesine alınır ozon gazı ile karıştırıldıktan sonra geri verilir. Kullanılan perfüzyon seti kalite belgeli olmalıdır ve asla PVC’den veya ozonla tepkimeye girebilecek diğer maddelerden üretilmemiş olmasına dikkat edilmelidir. Tedavi seanslarının sayısı ve uygulanacak ozon dozu hastanın genel durumuna, yaşına ve esas hastalığına bağlı olarak düzenlenir. Tedavi genellikle 10-12 seans ve haftada iki ile üç gün uygulanır, bir seans tedavi de yaklaşık olarak 10-15 dk sürer.
b) Rektal insüflasyon
Ozon gazının rektal yolla uygulanmasıdır. Bu uygulama yolu özellikle bağırsak hastalığı olanlar veya damar yolu açılamayan hastalarda tercih edilir.
c) Minör otohemoterapi
Hastanın 5-10 ml kadar kanı alınıp ozon gazı ile karıştırılır sonra kas içine enjekte edilir.
d) Torbalama
Yaralarda uygulanır. Yaranın olduğu yer ozona dayanıklı torba içerisine alınır ve torba içine sürekli olarak ozon gazı verilir. Ozon gazı kuru ciltten emilmediği için yapılacak bölge öncelikle ozonlu su ile nemlendirilir.
e) Eklem içi uygulama
Eklem rahatsızlıklarında uygun bir iğne ile belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesi işlemidir.
f) Subkutanöz uygulama
Kullanılacak ozon konsantrasyonu, 30 G iğneyle ve düşük hacimde (1-2 ml) gazla uygulanır.
Ağrılı noktalarda ve nöropatik ağrılarda etkili olmaktadır.
OZON TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANABİLİR?
Kan dolaşımını büyük oranda artıran ozon gazı başlangıçta büyük oranda dolaşımla ilgili sağlık problemlerinin tedavisi için tercih edilmiş olsa da günümüzde enfeksiyondan romatizmal hastalıklara, yaşlanma karşıtı bakımdan post covid hastalık tablosuna kadar pek çok rahatsızlığın tedavisinde fayda sağlayan yöntemlerden biridir.
FİBROMİYALJİ GİBİ OTOİMMÜN HASTALIKLAR
Ozon tedavisinin en sık kullanıldığı hastalıkların başında fibromiyalji gibi otoimmün hastalık olarak adlandırılan bağışıklık sistemi hastalıkları gelir.
Otoimmün hastalıklarda vücut kendi doku ve hücrelerini yabancı hücre olarak algılar ve bu hücrelere yönelik saldırı ve savunma gibi bağışıklık yanıtları ortaya koyar. Bu durumda vücudun etkilenen dokularında bir dizi iltihabi reaksiyon gerçekleşir ve hastalık tablosu ortaya çıkar.
Yaygın görülen otoimmün hastalıklardan biri olan fibromiyalji varlığında sıklıkla yaygın kas ağrısı, kronik yorgunluk, uyku bozukluğu, dil ve hafıza gibi bilişsel işlevlerde gerileme ve duygudurum dalgalanmaları gibi belirtiler görülür.
Genç yetişkinlerde daha ağır semptomlarla seyreden ve kişinin yaşam kalitesini büyük oranda azaltan bu hastalık tablosunu bütünüyle ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi mevcut değildir ancak semptomların azaltılması, yaşam kalitesinin ve kişinin işlevselliğinin korunması amacıyla bazı girişimler uygulanır.
Vücudun savunma mekanizmasını uyaran ve bu mekanizmayı doğru çalışmak üzere regüle eden ozon tedavisi fibromiyalji gibi romatizmal hastalıkların iyileştirilmesi için son derece değerli tedavi yöntemlerinden biridir.
Otoimmün hastalıklarda yaygın kullanılan pek çok tedavi seçeneği bağışıklık sisteminin gereksiz yanıtını durdurmak için bu sistemin işleyişini bütünüyle baskılar ve bu durum kişinin bağışıklık mekanizmasını zayıflatarak vücudu birçok hastalığa karşı savunmasız hale getirir. Ozon tedavisi ise bundan farklı olarak bağışıklık sistemini baskılamak yerine bu sistemi doğru şekilde uyararak işleyişini düzenlemeyi hedefler. Bu sayede fibromiyalji gibi pek çok romatizmal hastalığı bütüncül şekilde tedavi etmek mümkündür.
KRONİK KAS YORGUNLUKLARI
Ozon tedavisinin kas-iskelet sistemi üzerinde güçlü etkileri bulunur. Endorfin salınımı uyarılır, antinosiseptif sistem aktivasyonu güçlenir, kas hücreleri arasında bulunan ödem azalır ve bu sayede kas ağrısı hafifletilir. Sitokin salınımını düzenleyen, kaslarda bulunan süperoksit radikalleri azaltan ve prostaglandin gibi kas sistemi üzerinde etkili olan bileşenleri modüle eden ozon tedavisi bu sayede antiinflamatuar etki gösterir ve kaslarda görülen iltihabi yanıtı ortadan kaldırır.
Bölgesel tedavi ile uygulama yapılan bölgenin kan dolaşımı desteklenir ve oksijen yoğunluğu artırılır. Bu özelliği sayesinde hasarlı hücre ve dokuların iyileşmesini hızlandıran ozon tedavisi kronik kas yorgunlukları ile birlikte akut yaralanmaların tedavisi için de tercih edilebilir.
ANTİ AGİNG ETKİLİ YAŞLANMA KARŞITI BAKIM
Ozon tedavisinin kan dolaşımı ve hücre yenilenmesi üzerindeki etkileri özellikle plastik cerrahi gibi branşların ilgisini çekmiş ve ozon tedavisi bu alanda pek çok çalışmaya konu olmuştur. Yaşlanma ile birlikte dolaşım sistemi zayıflar, kılcal damarlarda kan yoğunluğu azalır ve bunun sonucunda vücudun bazı bölgelerinde bulunan hücreler yeterli oksijen doygunluğuna ulaşamaz.
Oksijensiz kalan ve beslenemeyen hücreler ilerleyen dönemde canlılığını kaybederek kurur ve bu durum özellikle cilt dokusunda kırışıklık gibi şikayetlere yol açar. Ozon tedavisi ile vücudun dolaşım sistemi desteklenir, kılcal damarların kan yoğunluğu artırılır, vücudun tüm hücreleri oksijenden zengin kan ile beslenir ve bu hücrelerin canlılığı korunmuş olur.
Hücresel sağlığı koruyarak yaşlanmayı geciktiren ozon tedavisi aynı zamanda hasarlı hücreleri onarır ve canlılığını yitirmiş olanları deriden uzaklaştırarak yeni hücre oluşumunu destekler. Bu sayede anti aging etkisinin yanı sıra hücresel düzeyde gençleştirici etkisinden de söz etmek mümkündür.
UZAMIŞ COVİD VE POST COVİD TABLOLARI
Antiinflamatuvar ve antiviral etkileri ile vücuttaki enfeksiyon tablosunu kontrol altına alan ozon tedavisi yöntemi ile covid 19 gibi yaygın görülen enfeksiyon hastalıklarının iyileştirilmesi mümkündür.
Özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde uzamış covid durumu görülür ve hastalık sonrası çeşitli fiziksel rahatsızlıklara yol açan post covid tablosu ortaya çıkabilir. Ozon tedavisi antiinflamatuvar ve antiviral etkileri ile hastalığın şiddetini kontrol altına alarak uzamış covid durumunun önüne geçerken, aynı zamanda bağışıklık sistemini uyararak hastalık sonrasında ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığa karşı koruma sağlar.
Post covid tablosunda yaygın görülen baş dönmesi, yorgunluk, nefes darlığı, unutkanlık, çarpıntı hissi, halsizlik, eklem ağrısı, tat ve koku duyularının zayıflaması gibi şikayetler ozon tedavisi ile kısa sürede ortadan kalkar ve kişi hastalıktan önceki yaşam kalitesine kavuşur.
Doğru doz ve doğru yöntem ile uygulandığında vücudun pek çok sistemi üzerinde iyileştirici etkileri olan ozon tedavisi ile çeşitli rahatsızlıklardan kurtulmak, yaşam kalitenizi büyük oranda artırmak için alanında uzman sağlık birimlerini tercih edin.
OZON TEDAVİSİNİ YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Ozon tedavisinin bilinen önemli bir yan etkisi yoktur. Uygun olmayan dozlarla yapılan tedaviler fayda sağlamaz veya geçici halsizlik yorgunluk yapar. Bazı kişilerde ozon tedavisine başlandıktan 3-5 seans sonra ‘iyileşme krizi’ olarak adlandırılan yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetler görülebilir. Tedaviye devam edildiğinde bu şikayetler yok olur.
OZON TEDAVİSİ KİMLERE UYGULANMAZ?
Ozon tedavisi glukoz-6-fosfat-dehidrogenaz eksikliği olan favizm hastalarına, ileri düzeyde kansızlığı olan hastalara, kontrolsüz hipertiroidisi olan hastalara, lösemi ve hemofili gibi hastalıklarda, yeni kalp geçirenlerde ve hamile kadınlara uygulanmaz.