Yaklaşık 24 yıl önce Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Zootekni Bölümü öğrencisiyken okul harçlığını çıkarmak için çalışmaya karar veren Doğan Doğru, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Konya Devlet Tiyatrosunda çaycı olarak işe başladı.
Hayatında ilk kez izlediği tiyatroya hayran kalan Doğru, bu sanatla ilgilenmeye karar verdi. Başarılı bir öğrenci olmasına rağmen tiyatro aşkı nedeniyle okuduğu bölümü bırakan Doğru, konservatuvar eğitimi sonrası azimle yürüdüğü bu yolda önce oyuncu, sonra da Konya Devlet Tiyatrosunun müdürü oldu.
Doğru, üniversite yıllarında maddi imkansızlıklar nedeniyle yarı zamanlı işlerde garsonluk yaparak eğitimini sürdürmeye çalıştığını söyledi.
Konya Devlet Tiyatrosunda çaycılık yaptığı sırada izlediği ilk tiyatro oyunundan çok etkilendiğini belirten Doğru, "İlk kez bir oyunu seyrettim, ortam çok farklıydı. Ortamda kimsenin duymadığı bir ses duydum. Bu, birbirimize olan aidiyetimizi belli eden bir sesti." ifadelerini kullandı.
Tiyatroda teneffüs ettiği bu etkileyici havanın ardından, çaycılık yaparken sahnenin arkasında oyuncuların provasını izlemeye başladığını anlatan Doğru, şöyle konuştu:
"Kıskançlık değil ama yüksek bir istek uyanmaya başladı içimde. 'Ben neden yapamayayım? Ben de yaparım.' dedim. Dönemin tiyatro müdürü Ömer Naci Topçu'nun odasına, elimde çay tepsimle girdim. 'Haddimi aşmak istemiyorum ama ben bu işi çok sevdim. Tiyatrocu olmak istiyorum. Oyuncu olmak istiyorum.' dedim. 'Tamam, konuşuruz.' dedi. Yüreğim yangın yeri. Çok hevesliydim, çok istekliydim. İçimde bir ateş yanıyordu."
KONSERVATUVARI BİRİNCİLİKLE KAZANDI
Doğru, Topçu'nun kendisine "bir çocuk oyununda küçük bir rol vereceğini" söylemesinin ardından provalara başladığını dile getirdi. Başrol oyuncusunun oyunu bırakmasının ardından ise bu önemli rolü kendisinin üstlendiğini belirten Doğru, oyunu başarıyla sahnelediğini kaydetti.
Doğan Doğru, okulunu bırakıp konservatuvar sınavlarına hazırlandığını, tiyatro seçmelerini birincilikle kazanarak yeni ve bambaşka bir hayatın kapısını araladığını söyledi.
Bir tiyatrocu için sesin ve vücudun önemli enstrümanlar olduğuna değinen Doğru, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konservatuarda bunları nasıl kullanacağımı öğrendim. Hamlet'ten başlayan, sonrasında Fatih Sultan Mehmet Han'ı oynamaya kadar gelen bir süreç geçirdim. Daha sonra Türkiye Sanat Kurumu, 'en iyi erkek oyuncu' ödülünü aldım. İnsan neden başarısını söylemesin ki? Konservatuvarda okurken aynı sosyoekonomik durumum devam ediyor, maddi imkansızlıklar zorluyordu. Konservatuvar okurken dolmuş şoförlüğü yapmaya başladım. 2 yıl tiyatro ve dolmuş şoförlüğünü birlikte yürüttüm. Tiyatroda biz insan klonluyoruz. Bu açıdan bu mesleğin de insanları gözlemleme konusunda faydalı olduğunu düşünüyorum."