Sarayönü Ziraat Odası Başkanlığı Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmet Birimi yem bitkisi üretimi yapan çiftçileri yonca balyası yaparken ziyaret etti.
Danışmanlık biriminden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yem bitkisi, hayvan yemi olarak yetiştirilen, ancak bunun yanında toprak ve suyu muhafaza etme, ekim nöbeti içerisinde kendinden sonra gelen ürünlerin verimini artırma özellikleri taşıyan, doğrudan doğruya veya sonradan yedirilmek üzere hasat edilerek kurutulan veya silajı yapılan bitkilerdir.
Yem bitkilerinin yem olma niteliğinin yanında daha birçok faydalı yönleri vardır. Tarımsal üretimin esas kaynağı olan toprağın yerinde tutulmasında yani toprak ve su erozyonlarının önlenmesinde en etken silahtır. Özellikle baklagiller ailesinden olan yonca, korunga ve fiğ gibi yem bitkileri, köklerinde oluşturdukları boncuk şeklindeki yumrucuklar içerisinde barındırdıkları bakteriler vasıtasıyla, havanın serbest azotunu toprağa aktararak hiçbir zararlı yan etkisi bulunmayan tabii bir gübreleme yaparlar. Aynı zamanda toprağın derin tabakalarında çözünmez halde bulunan bazı besin elementlerini (fosfor gibi) çözündürüp, toprağın üst tabakalarına taşıyarak kendinden sonra gelecek ürün için hazır hale getirirler. Başka yabancı otların gelişmesine müsaade etmezler. Böylece girmiş oldukları ekim nöbeti sistemi (münavebe) içerisinde toprak verimliliğini artırarak kendinden sonra gelen ürünün hem veriminin fazla miktarda artmasına hem de kaliteli ve lezzetli ürünlerin üretilmesine imkân sağlarlar.
Bu sene gübre fiyatlarındaki artıştan dolayı çiftçilerimiz alt gübre ve üst gübre olarak katı organik ve organomineral gübreler ve ayrıca sıvı gübrelere yönelimi arttı.
Önceki yıllarda kullanıp deneyimleyip memnun kaldığı sıvı fosfor ve azot içerikli gübreleri bu yılda üretimini yaptığı hububat alanlarında, yem bitkilerinde, ayçiçeği ve çemende kullanmaya devam etmektedir.
Çiftçimiz Rıfkı Çiğdem katı gübreyi tamamen bıraktığını tamamen sıvı gübre kullandığını gübre maliyetinin yarı yarıya indiğini ve sıvı gübrenin verime katkısı olduğunu dile getirdi.”