Hasta olunca sağlığın, aç kalınca da tarımın bizim için ne kadar önemli olduğunu anlar ve anlatırız.
Öyle değilmi ?
Hatta zenginliğin güvenli ve güvenilir gıda olduğunu, bunun sağlık için de çok önemli olduğunu vurgulu cümlelerle açıklamaya çalışırız.
O zaman neymiş?
Önceliğimiz tarımsal üretimmiş. Teknoloji ardından gelirmiş.
Karnı aç insan teknolojiyi nasıl kullansın
Bunda hem fikirmiyiz
Bence itiraz yok
O zaman tarımı ve tarımsal üretimi toprağın dilini anlayarak yapacağız
Bunu ben demiyorum.
Bu işin uzmanı, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Zengin hocam söylüyor
Sözde kalmasın diye “Bitki Besleme ve Gübreleme” konusunda çiftçilere destek için pratik bilgiler içeren kitap hazırlamış.
Sağ olsun bizi da unutmayıp kitabını imzalayıp göndermiş.
Çok teşekkür ederim sayın hocam
Kitabın içinde neler mi var?
Önce toprağın ve suyun tanımı.
Sonra klorofilleri sayesinde fotosentez yaparak besin üreten çok hücreli canlılar olan bitkinin beslendiği faktörler, besin elementleri, bu elementlerin yarayışları, bitkinin azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, mağnezyum, kükürt, demir, çinko, mangan, bor, bakır, molibden, klor gibi minerallere ihtiyacı örnekleriyle ve detaylı bilgilerle yer almış.
Gübreler ve gübreleme şekilleri anlatılmış.
Tarımın toprak ile tohumu buluşturarak bitkisel üretimde bulunma sanatı, Ziraatın da bitkisel ve hayvansal üretimde bulunma sanatı olduğu vurgulanmış
Bitki besleme ise şöyle tarif edilmiş: Bitkilerin iyi bir şekilde gelişip ürün vermeleri ve nesillerini devam ettirebilmeleri için ihtiyaç duydukları hava, ışık, sıcaklık, toprak (gelişim ortamı), besin elementleri ve suyun kendilerine sunulmasıdır.
Prof.Dr. Mehmet hocam kitapta bitki beslenmesine dair şu notu da düşmüş.
“Biz insanoğlunu ve evcil hayvanlarımızı besleyen bitkiler de insanlar gibi doğar, büyür gelişir ve ölürler.Fizyolojilerini gerçekleştirebilmek ve nesillerini sürdürebilmek için beslenmeye muhtaçtırlar.”
Bizi besleyen bitkileri de, bizim besleyeceğimizi unutmayın.
Hayat bu döngüyle devam ediyor.
Eline, yüreğine sağlık Mehmet hocam.