İnsanın göz önünde ve en büyük organı olan deride yaz mevsimi boyunca sürekli güneşe maruz kalma, terleme, deniz ve havuz suları nedeniyle cildimizi kuruyabilir, kırışabilir ya da lekelenebilir.
Yaz mevsiminde cildin UV ışınlarında etkilenmesi sonucu sonbaharda bronz ve nemsiz bir ciltle karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle yaz mevsimi sonrası cilt bakımı önem kazanır.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Çağdaş Koç, yaşlanma karşıtı ve koruyucu cilt uygulamaları ile ilgili bilgiler verdi.
İç organlardaki yaşlanma belirtileri gözlemlenemediği için ‘yaşlanma’ terimini gözle görülebilen cildin yaşlanmasının belirlediğini dile getiren Koç, şunları söyledi:
“Cildin elastikiyetinin kademeli olarak kaybolması zamanla sarkmaya neden olmaktadır. Epidermal yenilenme hızının yavaşlaması ve hücre döngüsünün uzaması yaşlı yetişkinlerde etkili olan bir süreçtir. Cilt yaşlanması, içsel veya dışsal faktörlerin kombinasyonundan etkilenen karmaşık biyolojik bir süreçtir.
Cilt sağlığı ve güzelliğinin, genel iyi olma halini ve insanlarda sağlık algısını veren faktörlerden biri olarak kabul edilmesi nedeniyle, son yıllarda çeşitli yaşlanma karşıtı işlemler çok sık uygulanmaktadır.
Özellikle yüzdeki kırışıklıklarla mücadele edilmesi, hücre yenilenmesiyle ve yenilenmeyi destekleyen daha az yan etkili ve daha az toksik olan bileşiklerin cilde uygulanmasıyla başlamaktadır. Bu şekilde vücut, parlak bir cilt için sürekli olarak yenilenmekte ve sağlıklı cilt hücrelerinin ortaya çıkması desteklenmektedir.
Kırışıklıkların tedavisi büyük ölçüde kişinin cilt sağlığına, yaşına, muhtemel iyileşme için zamana bağlıdır. Cerrahi dışı kırışıklık tedavilerinin, dinamik kırışıklıkların statik kırışıklıklara dönüşmesini azaltmakta ve önlemede etkili önleyici tedbirler olduğu yapılan araştırmalarda kanıtlanmıştır.
İŞTE YAŞLANMANIN 5 BELİRTİSİ
Yaşlanma birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Nedeni ve belirtiler şu şekilde olabilmektedir;
“Yaşlandıkça yağ hacmi kaybolur. Kemik yapısı kaybolmaktadır. Yer çekimi önemli bir faktördür. Deformasyona neden olur. Güneş hasarı en büyük suçludur. Yüzdeki ifade çizgileri ve vücuttaki kırışıklıklar zamanla ortaya çıkar.”
YAŞLANMAYI ÖNLEYECEK 4 TEDAVİ YÖNTEMİ
Cildi pürüzsüzleştirip sıkılaştıran, hacim kazandıran ve kırışıklıkları azaltan cerrahi dışı tedavilerde etkin sonuçlar alınabilmektedir. Ancak cerrahi olmayan işlemlerde ise yakın sonuçlar elde edilecektir. Cilt zamanla daha taze ve genç bir görünüme kavuşacaktır.
Cerrahi dışı yapılabilecek işlemler ise şunlardır;
PRP:
Hastanın kanı alınır, santrifüj işleminden geçirilir. Elde edilen serum kişinin yüzüne enjekte edilir. Bu işlem sonucunda cilt yenilenir, lekelerin gözle görülür şekilde azaldığı görülür.
ALTIN İĞNE:
Bu radyofrekans uygulamasıdır. Uç kısmında 25 iğne olan aparat hastanın yüzene uygulanmaktadır. İleri yaş, güneş ışınları, mevsimsel değişimler, hava kirliliği, yorgunluk, uykusuzluk, stres, sağlıksız beslenme, alkol, sigara tüketimi ve genetik faktörlere bağlı olarak gelişen cildin yapısındaki değişikliklere müdahale edilir.
FRAKSİYONEL LAZERLER:
Karbondioksit lazerle yapılan uygulamada, derideki kollejen ve elastin üretimi artırılır. Cilt üzerindeki iz ve akneler gözle görülür şekilde azalır. Ciltteki lekelerin, kırışıklıkların, sivilcelerin, yanık ve skarların tedavisinde etkilidir. Yapılan tek bir işlemle birçok etki görülebilmektedir.
MEZOTERAPİ:
Cilde uygulanan enjeksiyon işlemidir. Birçok aktif madde deriye enjekte edilerek cilde parlaklık ve canlılık kazandırılır. Kolajen, lastin, glutatyon, niasinamid, peptitler ve birçok madde içermektedir. Mezoterapi ile cilde enjekte edilen solüsyonlar kan dolaşımını ve lenfatik dolaşımı düzenler.