İlçenin kuzeybatısında yer alan ve 16 bin hektarlık alana yayılan göle sahili bulunan mahallelerde birçok balıkçı, uzun yıllardır eşleriyle balıkçılık yapıyor. Seydişehir merkezinde yaşayan ve 20 yıldır birlikte balıkçılık yapan Aynur ve Hasan Yıldırım çifti, balık tutup evlerine ekmek götürebilmek için gün doğmadan göle açılıyor. Gölde aynalı sazan, Çin sazanı, tatlı su kefali, gümüş, kadife balığı ve tatlısu ıstakozu avlayan çift, geçimlerini böyle sağlıyor.
Seydişehir, Ahırlı ve Yalıhüyük ilçelerinin çevrelediği gölde, bölgede yaşayan 85 aile, kurdukları kooperatifle balıkçılık yapıyor.
"BU İŞ EMEK İSTİYOR"
57 yaşındaki Aynur Yıldırım, eşine yardımcı olmak ve onu yalnız bırakmamak için 15 yıl önce balık tutmaya başladığını söyledi.
Balıkçılığı severek yaptığını belirten Yıldırım, "Eşimle birlikte baraja çıkıyor, avlanıyoruz. Eşim balıkçıydı, ben de bu işe başladım. Şimdi birlikte devam ediyoruz. Eşim yalnız çalışıyordu, ona yardım etmek için bu işe giriştim, şimdi bu işe alıştım." dedi.
Yıldırım, sabah namazından sonra göle geldiklerini, rüzgar çıkmadan balık tutup evlerine döndüklerini belirterek, "Çalışınca akşam eve gittiğimde ev işleri, misafirlerle ilgilenmek zor oluyor ama bu iş böyle, emek istiyor." diye konuştu.
11 YAŞINDAN BERİ BALIKÇILIKLA UĞRAŞIYOR
Gölde 11 yaşından bu yana balıkçılık yapan Hasan Yıldırım ise buranın balıkçı aileler için bereket kaynağı olduğunu vurguladı.
Beyşehir Gölü’nden gelen su ile baraj görevi de gören Suğla'nın, tatlı su balıkları açısından oldukça verimli olduğunu söyleyen Yıldırım, "Suğla Gölü'nde özellikle ekim-aralık döneminde oldukça fazla balık oluyor. İstanbul’un taşı toprağı altın derler ya, Suğla barajının her tarafı altın. Çalışana her taraf altın. Bereket var. Gölde dişli balığın yanı sıra kadife, Çin sazanı, aynalı sazan ve gümüş balığı var. Altın balığı yok ama bütün bu balıklar birleşince bizim için gölün her tarafı altın gibi oluyor." ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ