İnternet ortamında hızla büyüyen online alışveriş pazarı her geçen gün büyüyor. Devletler online alışveriş pazarını kontrol edemiyor. Online alışverişin olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz tarafları da var.
İnternet sitesi kurarak ticaret yapmanın yasal sorumluluğa bağlı olmamasından dolayı herkes site kurarak ticaret yapabiliyor. Böylece birçok site kayıtsız şekilde ve fatura kesmeden mal satışı yapıyor. Bazı internet siteleri de ülkeye yasal olmayan yollardan garantisiz ürünleri sokuyor ve iç piyasada pazarlıyor. Online alışverişin yaygınlaşması bazı vatandaşların işini kolaylaştırırken bazılarını da mağdur etmeye devam ediyor. Sanal alışveriş ayrıca, geleneksel ödemeyi tercih eden bazı şirketlerin de pazar kaybetmesine neden oldu. Tüketiciler Birliği, vatandaşı online alışverişe karşı temkinli olması noktasında uyarıyor.
İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAYGINLAŞIYOR
Bir firma, günümüzde hızla büyümekte ve gelişmekte olan online ticaret ve ödeme pazarının durumunu araştırdığı, “Yeni finansal ortama göre pozisyon almak: Elektronik cüzdan yarışının bir sonraki etabını kazanmak” başlıklı raporunu yayımladı. Rapora göre, e-cüzdanın (e-wallets) pazara girişi, geleneksel ödemeyi tercih eden şirketlerin pazar kaybetmesine neden oldu. 2007 yılında online perakende satış pazarında kaydedilen büyüme, geleneksel pazarın 4 katını buldu. 2008'de ise toplam perakende satışlar yalnızca yüzde 3-4 oranında büyüme kaydederken, e-ticaret pazarı yüzde 14'ten fazla büyümeyi başardı. Raporu değerlendiren firma yetkilisi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de internet kullanımının arttığını belirterek, “İnternet üzerinden alışveriş yapanların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Günümüzde elektronik eşyadan, araç kiralama ve spor malzemelerine kadar her türlü ürün İnternet'ten alınabiliyor. Geleneksel ödeme yöntemlerini kullanan perakende satış şirketlerinin de pazarda yerlerini koruyabilmeleri ve müşterilerini memnun etmeye devam etmeleri için bu trende ayak uydurmaları gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında kolay ve güvenli online ödeme uygulamaları, şirketlerin işini kolaylaştırıyor. Müşteri sadakati, marka bilinirliği ve pazar paylarını online ortama etkin bir şekilde taşıyamayan bankalar ve kredi kartı şirketleri pazar paylarını kaybediyor. Bu şirketler online ödemeyi mümkün hale getirseler bile markaları e-cüzdanlar arasında kaybolabiliyor. Özellikle müşterilerin hesaplarını doğrudan e-cüzdanlara bağlayabildiği durumlarda kredi kartı ve ödeme şirketleri koşunun gerisinde kalıyor” dedi.
VATANDAŞ ONLİNE TEMKİNLİ YAKLAŞMALI
İnternetten alışveriş yaparken vatandaşların daha temkinli ve dikkatli olmasını isteyen Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Bazı siteler depoda olmayan malları satıyor. Ürünün tarifinde piyasanın oldukça altında fiyatta satıldığı söyleniyor. Bunu daha önce balda da yaşadık. İnsan da insana benziyor ama 'gözleri görmüyorsa işlevini göremiyor' demektir, benzer olması yetmiyor. Türkiye'de internet yoluyla ticaretin cirosunun 50 milyar lirayı aştığına dikkat çeken Dinç, ''Bu derece yüksek satışların yapıldığı internet ortamını devlet ne kadara kontrol ediyor? Vergisini ne kadar alabiliyor? Tüketici hakları internet yoluyla satışlarda ne kadar yaşatılabiliyor? Bu konu mutlaka sorgulanmalı” diye konuştu. İnternet yoluyla satış yapan firmaların Maliye Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) işbirliğiyle gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Dinç, ticaret sitelerinin tüketiciye güven verip vermediğinin sorgulanması gerektiğini söyledi.
ÜLKE EKONOMİSİNE DE DARBE VURUYOR
Dinç, kayıt altına alınamayan ve vergilendirilemeyen internet satışlarının ülke ekonomisine ciddi zararlar verdiğini belirterek, şunları söyledi: “Düzgün çalışanlara karşı haksız rekabet var çünkü vergi, kira ödemiyor, evinden dizüstü bilgisayarla satış yapıyor. İnternet yoluyla satış yapan firmalarla ilgili bilgi kütüğü oluşturulmalı. Bir sorun yaşandığında firmalara ulaşılabilmesi gerekiyor. Bu sitelere teminat sistemi uygulanması gerekiyor. Yıllık cirolarının yüzde 10'u kadar parayı bankada bloke etmelerinin istenmesi ve mağduriyet halinde mağduriyet bedelinin o hesaptan karşılanması gerekiyor.” Tüketicilerin ürünü arıza halinde geri verebileceğini düşündüğünü, bu nedenle sıkıntı yaşandığını ifade eden Dinç, sahte belgeler nedeniyle tüketicilerin mağdur edildiğini bildirdi. Dinç, tüketicilerin ödedikleri ücreti zarar hanelerine yazmak zorunda kaldığına işaret ederek, “Bu tip durumlarla çok fazla karşılaşıyoruz. Artık internet yoluyla satışlar yoğun hal aldı. 2 bin lira civarında satış değeri olan telefonu 'yüzde 90 indirimle satıyoruz' diye reklam yapılıyor. Fakat altına şöyle bir cümle koyuyorlar: 'Normaline benzer şekilde özel olarak üretilmiştir' diye yazıyor. Tüketicilerin bunu bilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.