DUMAN

.

Okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek batar. Gemiden bir kişi sağ olarak kurtulur. Dalgalar adamı küçük ıssız bir adaya sürükler.

Adam sürekli Allah'a yalvarır. Yardım bulma umuduyla hep çırpınır. Ama kimse gelmez. Rüzgârdan, yağmurdan, zararlı hayvanlardan korunmak için dallardan bir kulübe yapar. Sahilde bulduğu gemiden kalan konserve, pusula vs. eşyaları kulübeye koyar.

Günler hep aynı geçmektedir. Balık avlar pişirir yer. Sürekli Allah'a dua eder. Birgün tatlı su getirmek için, yürüyüşe çıkar.

Geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını görür. Duman dans ede ede göğe yükselir. Öfke içinde donakalır.

Allah'ım ben şimdi ne yapacağım diye düşünür. Geceyi üzüntü içinde geçirir. Ertesi sabah adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyanır.

Onu kurtarmaya gelirler. Benim burada olduğumu nasıl anladınız der. Bitkin bir şekilde verilen cevaba çok şaşırır. (Dumanla verilen işareti gördük.) Güler KAYA...

Güçlükler başarının değerini artıran süsleridir. (Moliere)

SÖZÜN GÜCÜ her zaman etkili olur. Bir bahar günü kör bir adam, şehrin kalabalık caddelerinden birinde dileniyormuş.

Önündeki tabelada doğuştan kör yazıyormuş. Herkes geçip gidiyor hiç yardım etmiyormuş. Bir reklâmcı tabelayı almış arkasına birşeyler yazıp tekrar yerine koymuş.

Gelip geçen herkes, bu yazıyı okuyunca önündeki şapkaya para atmaya başlamışlar.

Kişileri etkileyen, şapkanın kısa sürede parayla dolmasına sebep olan bu cümle... (Güzel bir bahar günü. Ama ben baharı göremiyorum.)

İyilik yapmak herkeste olması gereken, insanların mutlu olmasını sağlayan özelliklerden birisidir. İyilik, hem yapanı hem de nasipleneni mutlu eder.

Suya atılan taşın etrafında oluşan halkalar misali yayıla yayıla genişler, yeni iyiliklere ortam hazırlar. İnsan ne yaparsa aynısı kendisine döner. İyilik yapan iyilik bulur.

Güler yüz göstermek, hoş bir söz söylemek hep iyiliktir. İyilik yapana farkında olmadan iyi fırsatlar çıkar. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez diye bir söz vardır. Bu anlayışta iyiliğin ardında bir çıkar beklentisi yatar.

Duygusallığın en yoğun olduğu yaşlılık dönemini yaşayan insanları incitmemeli. Kalplerini kıracak tavırlardan kaçınmalı. Yardım etmeliyiz.

Yaşlılarımız bizim hafızamız ve geçmişimizdir. Onlar bizim bilgimiz, birikimimiz, tecrübemizdir.

Onlar hayatta karşılaştıkları olaylardan dersler çıkarmış, hayatı özümsemiş, olgunlaşmışlardır. Bir gemide kimi direğe tırmanır, kimi güvertede koşar.

Dümenci geminin arka tarafında dümen elinde rahat oturur. Geminin selâmeti için en önemli görev dümencidedir. İyilik yapmayı her zaman kalıcı bir davranış haline getirmelidir...

SAYGILARIMLA...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri