Mart 2020’den itibaren yaşanan Covid-19 salgınından dolayı meydana gelen olağanüstü koşullar sebebiyle Eğitim- Öğretim süreçleri kesintiye uğramıştır. Oluşan akademik, sosyal ve duygusal kayıplar ciddi boyutlara ulaşmıştır.
Bu kayıplar yalnızca bugünün problemi değildir, giderilmediği takdirde ülkenin geleceğine de gölge düşürme potansiyeline sahiptir.
Özellikle temel becerilerde oluşan eksiklikler ve yetersizliklerin giderilmemesi toplum ve ekonomi için uzun vadede ciddi kayıplara neden olabilir, bu kayıpları yok sayarak Eğitim-Öğretim süreçlerine devam etmek mümkün değildir.
Telafi Eğitimi için okullarda geçirilen süreyi artırmaya yönelik alternatifleri şöyle sıralayabiliriz:
- Çocukların oyun oynamalarının ve oyun yoluyla sosyalleşmelerinin sağlanması.
- Cumartesi ve Pazar günlerinde de okulların açık tutulması ve Okul İdarecileri tarafından öğrencilerin oyun başta olmak üzere, piknik, müzik, resim ve tiyatro etkinliklerinin düzenlenmesi.
- İlkokullarda Yetiştirme Programında ve Destekleme Yetiştirme Kurslarında Yer Alan Kazanımların Telafi Süreçleri İçin de Kullanılması
- Ayrıca öğrencilerin sosyal ve duygusal iyi olma hallerinin sağlanabilmesi için birbirleriyle etkileşimlerini artırmaya yönelik olarak da ek zamanlar oluşturulmalı. Bunun için teneffüs sürelerinin uzatılması seçeneği değerlendirilebilir.[1]
Müfredat/Öğretim Programları
Önceki sınıf düzeylerinin kritik öğrenmelerini de kapsayacak biçimde merkezi düzeyde yeni bir müfredat çalışması yapılmalı. Kazanımlara tayin edilen süre, kazanımların kapsamı ve derinliği bu doğrultuda program geliştirme uzmanlarınca her sınıf düzeyi için yeniden düzenlenmeli.
Bu düzenleme, bölge, il ve okul bazında öğrenme açığının büyüklüğüne göre farklılık göstermeli. Yeni program çalışmaları kapsamında mevcut öğretim programları çerçeve program anlayışıyla yeniden uyarlanmalı, salgında önemi anlaşılan yaşam becerilerine de yer verilmeli.
-Bunun için temel bilgi, beceri ve yetkinlikleri kapsayacak biçimde sadeleştirilmeli. - Yeni öğretim programlarının temel çekirdeği her koşulda vazgeçilmez bilgi, beceri ve yetkinlikler merkezinde şekillenmeli.
-Öğrenciler için günlük yaşamda karşılığı olan, bütünleşik öğretim programı anlayışıyla geliştirilmeli, anlamlı öğrenme etkinliklerini içermelidir.
-Yeni öğretim programları salgın sürecinde önemi daha çok anlaşılan bağımsız çalışma, sorumluluk alma, öz düzenleme, etkili iletişim gibi yaşam becerilerini kapsamalı.
-Yeni öğretim programları ileride oluşabilecek bilinmeyen durum ve koşullara göre uyarlanabilecek derecede esnek olmalı.
-Uzaktan öğrenme sürecinde çoğunlukla kapsam dışı bırakılan uygulamalı dersler, öğrencinin bütüncül gelişimini de destekleyecek biçimde yeni bir anlayışla düzenlenmeli.
-Uzaktan eğitim sürecinde müzik, resim, teknoloji ve tasarım gibi uygulamalı dersler birçok kademede ön planda olmamış veya öğrenci katılımı beklenenden az düzeyde olmuştur.
Salgın sonrasında yapılacak olan telafi eğitimlerinde sanat ve spor başta olmak üzere uygulamalı eğitimler, bireylerin sosyal ve duygusal gelişimlerinde önemli bir rol oynadığı için salgın sürecinde yaşanan sorunları da çözmeye imkân tanıyacak biçimde bütüncül olarak yeniden tasarlanmalıdır.
Uygulamalı derslerin içeriği, öğrencilerin okula uyum, sosyalleşme ve duygusal gelişimlerini destekleme gibi hususlar göz önünde bulundurularak oluşturulmalı.[2]
[1] TEDMEM “Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası” Başlıklı Rapor, Türk Eğitim Derneği, Ankara 29-05-2021
[2] TEDMEM(2021) A.g.r. Türk Eğitim Derneği, Ankara