Sarayönü Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Uzunay, hipertansiyonun her yaşta görülebildiğini belirterek, “Çok yaygın görülen hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm risklerine yol açabilen en önemli sağlık sorunlarından biridir ve erişkinlerin yüzde 20-25‘inde görülür” dedi.
17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle açıklama yapan Dr.Uzunay, tansiyonun kalpten pompalanan kanın, atar damarların duvarlarına yaptığı basınç olarak tanımlandığını söyledi.
Bu basıncın normalden fazla olmasına “Hipertansiyon” denildiğini kaydeden Dr.Uzunay, ihmal edildiği takdirde beyin kanaması, damar tıkanıklığı, felç, görme kaybı vb. sağlık sorunlarına neden olabilen hipertansiyonun çağın en önemli hastalıklarından biri olduğuna dikkat çekti.
Bu belirtilere dikkat edilmeli
Hastaların önemli bölümünde belirti görülmediğini, tanının sadece kan basıncı ölçümü ile mümkün olabildiğine işaret eden Dr.Uzunay, belirtileri şöyle sıraladı:
“Hipertansiyonun başlıca belirtileri baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk ve burun kanamasıdır. Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta uyuşma, karıncalanmadır. Bunun yanında bu belirtilerin hiçbiri hipertansiyona özgü olmayıp, farklı birçok hastalıkta da aynı belirtiler görülebilir.”
Genetik faktörler de rol oynuyor
Hipertansiyonda kalıtımın rolüne de değinen Dr.Uzunay, özellikle 55 yaşından önce, yakınlarında hipertansiyon görülenlerde, bu hastalığın gelişme riskinin daha fazla olduğunu, kalıtımsal geçiş yolu tam olarak bilinmemekle birlikte, birden çok genetik faktörün rol oynadığının kabul edildiğini bildirdi.
Uzunay; Çeşitli böbrek hastalıkları, beyinle ilgili bazı hastalıklar, hormonal hastalıklar, bazı tümörler, bazı doğumsal hastalıklar ve bir takım ilaç kullanımları da neden olabilir.” dedi.
Hipertansiyon tedavisi nasıl yapılır
Hastanın yakınmaları olduğunda kan basıncının ölçülmesinin önem taşıdığını anlatan Dr.Uzunay, “Kan basıncı günün herhangi bir saatinde ölçülebilir. Her gün, değişik saatlerde ölçüm yapılması daha uygundur. Yemeklerden en az yarım saat, fiziki aktiviteden 5-10 dakika sonra ölçüm yapılmalıdır” uyarısını yaptı.
Dr.Uzunay, “Hipertansiyon tedavisinde temel gaye hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Sekonder hipertansiyonu olanlarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olanlarda, hipertansiyona neden olan hastalık tedavi edilmelidir” ifadelerini kullandı.
İlaçsız tedaviyle yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamadığı takdirde, ilaçlı tedaviye geçilmesi gerektiğini vurgulayan Dr.Uzunay, sözlerini şöyle tamamladı:
“İlaç tedavisinde bireyselleştirilmiş tedavi dediğimiz hipertansiyona eşlik eden hastalıklar ve ilaçların yan etkileri göz önünde bulundurularak, o hastaya en uygun ilaç seçilir. Tek ilaçla kontrol sağlanamayan hastalarda birden fazla ilacın bir arada uygulandığı kombine tedaviye geçilir.”
(Mücella KILIÇ)