Met Helvası esnafı Yücel Büyükşekerci, yoğun bir talep olduğunu vurgulayarak bu tatlının kültürel önemine dikkat çekti. “Üç nesildir aynı helvayı üreten bir firmayız” diyen Büyükşekerci, Met helvasının yalnızca bir atıştırmalık değil, dededen toruna aktarılan bir miras olduğunu ifade etti.
25 yaşındaki torununun da ustalık kazandığını belirten Büyükşekerci, “Bazı tariflerimizle tat zenginliği yaratmaya çalışıyoruz. Un, ayçiçek yağı ve Eskişehir şeker pancarından yapılan Met helvasında, un yerine leblebi ekleyerek özel ürünler üretiyoruz.
Ayrıca, leblebi ile kuru üzümü birleştirdiğimiz, cevizli haşhaşlı ve tahinli tariflerimiz de mevcut. Genelde bu tarifler, kahvenin yanına çok yakışıyor. Üç gün önce başlayıp leblebi ile gofreti birleştirdiğimiz yeni bir tarifimiz de var. Kendimizi yenileyerek Met helvasının lezzetini farklı boyutlara taşımak istiyoruz” dedi.
Büyükşekerci, Met helvasının gelecek nesillere aktarılması için tanıtım çalışmalarının önemine değinerek, “Ürünlerimizde tatlandırıcı veya trans yağ kullanmıyoruz. Satışlarımız oldukça iyi ve dükkânımız oldukça yoğun. Turistik bir bölgede olmanın ve yeni tatlar üretmenin avantajlarını yaşıyoruz. Met helvası, Eskişehir turizmine önemli katkılarda bulunuyor.
Bazı etkinliklerde Met helvasının daha fazla tanıtıma ihtiyacı var. Eskişehir'e gelenler Met helvası, balaban köfte ve çibörek tatmayı seviyor. Kültürel zenginliğimizi yansıtan bu lezzetlerin tanıtımı artırılırsa, nesilden nesile aktarımı da devam edecektir. Met helvası, buzdolabında değil, oda sıcaklığında saklanmalıdır” diye ekledi.