Eskişehir’de sonbahar mevsimi yaşanırken, çiftçilerin yağmur bekleyişi giderek daha da zorlaşıyor. Tarım arazilerinin normalde çamur olması gereken toprağı kuruduğu için çiftçiler tarlalarını süremiyor. Ayrıca, yeraltı su seviyeleri de kuraklıktan olumsuz etkilenmiş; 20 metreye kadar inen kuyularda su kalmadığı, suyun ancak 150 metre derinlikten çıktığı belirtiliyor. Bazı çiftçiler tohumlarını kuru toprağa atarken, diğerleri ise yağmurun düşmesini umutla bekliyor.
Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği Başkanı Süleyman Buluşan, bu durumun iç açıcı olmadığını ve gelecek hasat döneminde bu kuraklığın ciddi etkilerini göreceklerini söyledi. Kasım ayında olmalarına rağmen yağışların yetersiz olduğunu vurgulayan Buluşan, suya her zamankinden daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Buluşan, "Geçen yıl ile bu yıl arasında çok fark var. Hem kuraklık hem de afetler nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyoruz. Yapılacak fazla bir şey yok çünkü bu durum doğa tarafından yaratılmış bir problem. Ancak, üreticiler olarak ve hükümetin de gerekli önlemleri alarak çözüm üretmemiz gerekiyor. Kasım ayında olmamıza rağmen yağmurların beklenen seviyede olmaması, tarla sürme işlemlerini imkansız hale getiriyor.
İklim değişikliği nedeniyle ürünlerde büyük stresler var. Özellikle bu yıl başta don olayları olmak üzere, yazın yüksek sıcaklıklar ve sonrasında gelen hastalıklar üreticileri zor durumda bıraktı. Bu, doğal bir durum ama toplum olarak daha fazla önlem almalıyız. Musluklardan akan suyu dahi artık tasarruflu kullanmalıyız," dedi.
Yeraltı sularının tükenme noktasına geldiğini söyleyen Buluşan, "Eskiden 50-100 metre derinlikte su bulunabiliyordu, şimdi ise 150 metreye inmek zorundayız. Bu sistemin iyice bozulduğunu ve derin kuyuların aşırı kullanıldığını görüyoruz.
Derin kuyular, yeraltı su kaynaklarımızı hızla tüketiyor. Yağmur yağsa bile, bu su toprağın yüzeyindeki su açığını ancak geçici olarak gideriyor. Şu anda yüzeydeki kuyular çalışmıyor, bu da ciddi bir sorun teşkil ediyor," diye konuştu.
Buluşan, su tasarrufunun her zamankinden daha önemli hale geldiğini belirterek, "Birleşmiş Milletler’in 2050 raporu, gelecekte yaşanacak büyük su sıkıntılarını ve bunun toplumları nasıl etkileyeceğini gözler önüne seriyor. Su olmadan üretim yapılması imkansız, o yüzden su kaynaklarımıza büyük bir özen göstermeliyiz.
Şu anda çiftçimiz hububat ekimlerini yapmak için yağmuru bekliyor. Yağmur yağarsa hemen ekim işlemlerine başlanacak. Ancak Kasım ayına gelmemize rağmen hâlâ yağmur yok. Bu, üreticiyi endişelendiriyor çünkü yağmurlar gecikirse kışın don olayları tehlike yaratabilir," dedi.
Buluşan, 2025 yılının üreticiler için çok daha zor geçebileceği uyarısında bulunarak, "Sebze üreticilerimiz 2024 yılında büyük mağduriyetler yaşadı. Bu yıl toprağın işlenmesinden ekimine kadar her aşama çiftçilerimiz için büyük bir zorluk oluşturuyor," şeklinde konuştu.