Etki, tepki meselesi
Aksiyon, reaksiyon
Bizde böyle
İlla bir etki olacak.
Yoksa saldım çayıra, Mevlamgayıra
Hatta bu etki dışarıdan, yani kendimizden olmayan birisinden gelirse tepki daha sert olur.
Yaşadığımız süreçte bunlara hep şahit olmuşuzdur.
Bu sözleri niye sarfediyorlar diye iç muhasebe yapmadan tepkiyi ortaya koruz.
Toplu iğneyi kendimize batırmayı sevmeyiz.
Şunu bir sorgulayalım.
Biz, ecdadımız gibi yaşıyor muyuz.
Değerlerimize onlar gibi hassas mıyız.
Yoksa “Aman canım banane” mi diyoruz.
Yada, niye böyle olduk diye ciddi bir uyanış görüyor muyuz.
Sadece lafta kalıyor
Tepkiler de zaten tabansız
Ötekileştirme, ya da bir çıkar elde etme beklentisiyle klavye den öteye geçmez.
Geleceğimiz dediğimiz gençlere kuşak! tanımlaması yaparız.
Değerlerinin aşındığını, ya da asimile edilmek için yarış yapıldığını anlatamayız.
Aynaya bak dese ne yaparız.
Neyse mevzu derin.
İbrahim hocam alıntı olduğunu belirttiği bir hikaye göndermiş.
Her halde ders çıkarmamızı arzulamış.
İşte hikaye
Yeni atandığı ilçeyi görmeye giden genç kaymakam, ilçeyi gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu.
O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk, "amca boyayayım mı?" diye sorunca, ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için, "tamam gel boya" dedi.
Bu arada "iyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm" deyince, o çocuk:
"Ben hep aynı boyarım" dedi.
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince,
- Öğretmenimiz; "çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese AYNI YAPIN. Ayrım yapmayın" diye tembih etti. Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım, sana ayrım yaparsam o ilacın annemin hastalığına şifası olmaz."
Genç Kaymakam, hayatının en iyi dersini almıştı.
Boyacı çocuktan duyduğu "BİZDE HERKES AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için, makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.
Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermemeye çalıştı.
"İnsan olmak kuruş ile değil, duruş ile ölçülür” derler ya..
Bizim etki, tepkiyi de bir kıyaslasak..