Keloğlan dere kenarında oturmaktadır. Oradan ciple geçen adam suyun derin olup olmadığını sorar.
Keloğlan derin değildir geçebilirsin der. Adam Keloğlan'a güvenerek suya ciple girer. Cip bir anda sulara gömülür. Sırılsıklam sudan çıkan adam Keloğlan'ın yakasına yapışır. "Hani derin değildi?"
Keloğlan Ağabey vallahi benim suçum yok. Demin bir ördek geçiyordu su ancak beline geliyordu...
Genelleme yaparız ve olaylara düz mantıkla bakarız. Yanlış varsayımlar her başarısızlığın temelinde yatar.
HAYVANAT BAHÇESİNDEKİ tek kangurunun kapatıldığı yerden çıkıp bahçede dolaştığını gören yetkililer hemen bir önlem alırlar. Kangurunun zıplama yeteneğini bildiklerinden, onun bulunduğu bölümün çevresindeki tel örgü duvarı iki metre daha yükseltirler.
Sabah uyandıklarında kangurunun yine dışarı çıktığını, hayvanat bahçesindeki yollarda gezdiğini görürler. Yetkililer aldıkları önlemin yetersiz olduğunu düşünerek, tel örgünün boyunu yine yükseltirler.
Ertesi sabah, kanguru hayvanat bahçesinde yine özgürce dolaşır. Başka bir önlem düşünemeyen yetkililer tel örgünün boyunu yine yükseltirler.
Hayvanat Bahçesinde kangurunun yanındaki bölümde kalan deve, komşusunun tel duvarının yükseltilmesi karşısında daha fazla dayanamaz ve sorar. Kanguru kardeş bu durumun sonu ne olacak böyle?
Senin bölümde tel örgünün devamlı yükseltilmesi ne zamana kadar sürecek?
Kanguru bir yandan gülerken bir yandan da cevap verir. Yetkililer bahçe kapısını geceleri kilitlemeyi öğrenene kadar. (Cengiz ERŞAHİN)...
Dikkat etmezsek, farklı düşünmezsek en büyük düşmanlarımız olan endişe, şüphe ve korku zihnimizi kemirmeye başlar. Yaşama sevincimizi ve coşkumuzu yok eder.
Başarı ve mutluluk yolunda onlara karşı savaşmalıyız. Onları tamamen yok edemeyiz. Ama, kontrol altına alabilir. Yaşamımıza olumsuz etki eden baskın duygular olmaktan çıkarabiliriz.
EFLÂTUN'a sormuşlar...
İNSANOĞLUNUN SİZİ EN ÇOK ŞAŞIRTAN DAVRANIŞLARI NELERDİR?
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki, çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama, sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarından endişe ederken bugünü unuturlar, Dolayısıyla ne bugünü, ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, ancak hiç yaşamamış gibi de ölürler. Yaşamı bekletemezsiniz, yaşam sizi beklemez...
Her zaman farklı düşünmeli ve farklı bir yol bulmalıyız. Birisi nasılsın dediğinde cevabımız İdare eder, fena değil, havamda değilim, hiç sorma. Veya daha çok büyüklerimizin söylediği gibi, iyi diyelim, iyi olalım olur.
İyi olduğumuzu dile getirirken kelimelerin gücünden yararlanabiliriz. Çok iyi, harika, daha iyi olamazdım diyebiliriz. Coşkulu ve istekliysek sabah kalktığımızda günümüzün iyi olacağını düşünebiliriz.
Ruhumuzu güçlendirirken, bundan sonraki yaşamımız için heyecan ve coşku duymaya, farklı düşünmeye karar vermeliyiz. Bu karar bizleri farklı yerlere taşır. Yürekten arzulamak her başarının başlangıç noktasıdır.
Farklılıkları farketmemiz dileğiyle.
SAYGILARIMLA