Konya'da bir firmanın geliştirdiği fasulye söküm makinesiyle, günde 50 ila 75 işçinin gerçekleştireceği hasat yapılabiliyor.
Türkiye'nin hububat ambarı Konya'da, devlet desteklerinin yanı sıra makineleşmeyle kuru fasulye üretimi de artıyor.
Daha önce hasadı elle yolunarak yapılan fasulyenin zahmeti, işçi maliyeti ve tane kaybı nedeniyle üretiminden kaçınan çiftçi, pancar, patates ve mısır gibi ürünlere yöneliyordu.
Kentteki bir firmanın 6 yıl önce geliştirerek "Lidder" adıyla patentini alıp üreticiye sunduğu fasulye söküm makinesi sayesinde, iş yükünden kurtulan, zamandan ve maliyetlerden de tasarruf eden çiftçi, ürünün ekim alanını her yıl artırıyor.
Makineyi geliştiren firmanın müdürü Ömer Faruk Ekici, birçok ilden ve yurt dışından gelen taleplere yetişmeye çalıştıklarını söyledi.
Çiftçilerle birlikte hareket ederek uzun denemeler sonucunda geliştirdikleri makinenin patentini aldıklarını belirten Ekici, ülke ekonomisine ve çiftçiye katkı sağlamanın mutluluğunu yaşadıklarını aktardı.
"GÜNDE 50 İLA 75 İŞÇİNİN YAPTIĞI İŞİ BİR MAKİNE ÇÖZDÜ"
Hasadın tüm zorluklarını ortadan kaldıran makine sayesinde son iki senedir üretimin ciddi derecede arttığına dikkati çeken Ekici, şöyle konuştu:
"Çiftçilerimiz, daha önce hasat döneminde yaşadığı sıkıntılardan kuru fasulye ekmeye çok sıcak bakmıyordu. İşçilerin zor bulunması ya da bulunamaması nedeniyle ürün tarlada kalabiliyordu. İşçi maliyetleri yüksek geliyor, yolumda tane kayıpları oluyordu. Bu makineyle işçiliği 'yok' denecek kadar az bir seviyeye getirdik. Günde 50 ila 75 işçinin yaptığı işi bir makine çözdü. İşçi maliyetini azalttı. Fasulyenin kuruma süreci de azaldı."
Makinenin hayvancılığa da katkı sağladığına işaret eden Ekici, "Kuru fasulyenin, barbunyanın içinde engel olunamayan otlar var. Bu makine otları da yoluyor ve fasulyenin bitkisiyle bu otlar da saman haline dönüştürülerek hayvanlara yem oluyor. Sadece işçi tasarrufu değil hayvancılığa da katkı sağlıyoruz." diye konuştu.
Ekici, hasat kolaylığıyla çiftçiye zaman kazandıran makine sayesinde, fasulyenin sezonun ikinci ürünü olarak ekilebildiğini ve tarlanın katma değerinin iki katına çıkmasına olanak sağlandığını dile getirdi.