SARAYÖNÜ MEZAR TAŞLARINA HALK EDEBİYATI AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM
3.Ölüm Sebebini Dile Getiren Mezar Taşı Sözleri
Sarayönü şehir mezarlıklarındaki mezar taşı sözlerinin küçük bir bölümünde ölen kişinin ölümüne neden olan olayın veya ölüm sebebinin yazıldığı görülmektedir.
Fatma Büyükcengiz’e ait olan aşağıdaki mezar taşı sözünde merhumenin ölümüne neden olan doğum yaptıktan sonra oluşan rahatsızlık bir dörtlükle ifade edilmiştir:
“Lohsa idim hasta oldum
Bir yavrumu öksüz koydum
Ne de sevgisine doydum
Geldim Mevlama Mevlama
Mustafa eşi merhume Fatma Büyükcengiz / Ö. 10.04.1940”
Yakalanılan amansız bir hastalıktan dolayı meydana gelen ölümü anlatan bir mezar taşı sözü de aşağıdaki şekildedir:
“Görmedim bu dünyada bir vefa
Çok hastalık çektim bulamadım bir şifa
Ahirette şefaat kıl ya Muhammet Mustafa
Veysel eşi Raziye Biçer / D: 1920 – Ö: 1991”
Hastalıktan dolayı bulunduğu hastanede can veren birinin ruh halini anlatan Kemal eşi Asiye Kula’ya (D: 02.07.1940 – Ö: 24.09.2001) ait mezar taşında da şu şiirsel sözler vardır:
“Şifa aramaya çıkmışım yola
Yorulup hastanede vermişim mola”
Trafik kazasından ölen merhum Ahmet Biçer’in (D: 15.7.1959 – Ö: 19.10.1986) mezar taşında bu durum şiirsel bir dille şöyle açıklanmaktadır:
“Muhammet ümmeti okusun beni
Bekada muradım almayan benim
Dünya kıymetini terk edenlerdenim
Şehit pınarında yıkandı tenim
Kaza kurbanıyım, kaderim benim
Allah’tan cenneti ala isterim”
Kanser hastalığı sebebiyle Sarayönü’ndeki ölümü sanatlı bir dille anlatan mezar taşındaki şiirsel ifadeler de çok dikkat çekicidir:
“Mekânım Sarayönü civarı sahraya hacet kalmadı
İçmişim aşkın şarabını Lokman’a hacet kalmadı
Çok doktorlar dolaştım kansere çare bulunmadı
Mehmet eşi Sabiha Alp / D: 1921 Ö: 2.2.1978”
Trafik kazasından ölen Merhum Osman oğlu Ramazan Can’ın (1966 –7.9.1981) ve Konya’da toprak altında kalarak can veren Hasan oğlu Ahmet Oral’ın (D: 1938 – Ö: 11.7.1970) mezar taşlarında da ölüm sebeplerinin yazılı olduğu görülmektedir.
4.Ömrün ve Dünyanın Geçiciliğini Anlatan Mezar Taşı Sözleri
İnsanoğlu olarak herkes geleceğin hayaliyle hayatına yön vermekte ve sanki hiç ölmeyecekmiş gibi geleceğe dair planlar yaparak ömür serüvenini devam ettirmektedir. Fakat gerçek hayatın bir parçası olan ölümler hele de zamansız gelen ani ölümler her zaman insanları üzmekte ve üzüntüler de mezarlık geleneklerinden biri olan mezar taşlarına yansımaktadır. Nitekim Sarayönü mezar taşı sözleri arasında da ömrün geçiciliğini anlatan söz örneklerine rastlamaktayız. Aşağıdaki verdiğimiz ilk örnekte de kalıplamış bir Fatiha isteği ölen kişinin kendi ağzından şöyle dile getirilmektedir:
“Bugün bana, yarın sana / Bir Fatiha oku bana
Hasan kızı Mehmet eşi Gülender Yaşar / D. 1937 – Ö. 29.10.1965”
Miyase Solak’a ait mezar taşında dünyanın faniliği şiirsel bir dille ifade edilmektedir:
“Bu fenadan etti rıhlet / Gelen durmaz, göçer elbet
Hüda nasib ide cennet / Kıl şefaat, Ya Muhammet
Hacı Sadettin eşi Miyase Solak (1894-1968)”
Kamil Ülker’e ait aşağıdaki örnekte ise dünya hayatının geçici olduğu ve her insanın bu faniliği iyi bildiği vurgulanmaktadır.
“Biz gittik kalanlar sağ olsun, doğan akıbet ölür
Bu topraklar üstünde oturanlar iyi bilir
Bir gün gidersin sen de tek tek gidenler gibi
Merhum Kamil Ülker / R. Fatiha / D: 1905 - Ö: 18.7.1976”
Dünya yaşamının geçiciliği aşağıdaki mezar taşı dizelerinde şiirsel bir üslupla dile getirilmektedir:
“Baharıma doymadan yere koydum başımı
Fatiha isterim okuyandan taşımı
Şükrü oğlu Naci K.Zengin / D: 1962 – Ö: 14.8.1987”
5.Öğüt Konulu Mezar Taşı Sözleri
Öğüt, insanımızın günlük hayatta diğer insanlara herhangi bir konu hakkında tecrübelerini aktarmak veya bilgi vermek için başvurduğu yollardan biridir. Nihayetinde ölüm kavramı ile ilgili öğütler de mezar taşı sözlerinde yerini bulmuştur.
Ölüm kavramının hiçbir zaman unutulmaması gerektiği öğüdünü içeren bir mezar taşı örneğine aşağıda değinilmiştir:
“Bu dünyadan ibret almak isteyen
Bir mezardan bir mezara geldim ben
Hak Muhammet, Kelimeyi Şahadet
Bir Fatiha oku, işte ben
Enver oğlu Ali Erdem / D: 11.7.1933 - Ö: 11.8.1986”
Bir başka mezar taşı sözü örneğinde ise fani olan dünya hayatından ibret alınması gerektiği şiirsel bir dille şöyle öğütlenmektedir:
“Ey azizim! Baksana bana
İbret değil miyim sana
Bugün bana ise yarın sana
Oku bir Fatiha / Tevfik Tongur / D. 1910 – Ö. 17.2.1988”
Bir babanın erken ölümünü ve bu durumdan kaynaklanan çaresizliğini öğütleyen bir mezar taşında da aşağıdaki dizeler yazılıdır:
“Böyle imiş benim kaderim, yazım
Şu fani dünyada almadım arzum
Yetim bıraktım 5 körpe kuzum
Ağlamasın annem kardeşim
Şehitler pınarında yıkandı yüzüm
Ahmet oğlu Mustafa Uçar / D: 1336 – Ö: 9.11.1975”
6.Şehitlerin ve Gazilerin Duygularını Anlatan Mezar Taşı Sözleri
Allah katında ve dini yaşamımızda özel bir makamı ve kutsal bir değeri olan şehitlik, İslamiyet’in önemsediği bir rütbedir. İnsanoğlu yaşamında çabalayarak önemli makam ve mevkilere gelebilir. Bu makam ve mevkilerin başında da şehitlik ve gazilik gelmektedir. Allah’ın huzurunda ve halkın gözünde böyle önemli bir payesi olan şehitlik ve gazilik makamına nail olan şeref timsali Türk milletimizin aziz vatan evlatlarının mezar taşı sözlerini de farklı bir başlık altında almayı uygun gördük.
Sarayönü Hatıp Mezarlığı’nın kuzeybatısı şehitlik olarak düzenlenmiştir. Bu mezarlıktaki şerefli Türk bayrağının gölgesinde de şehit mezarları vardır. Bu şehit mezarlarından biri Şehit Jandarma Er Hasan Çiçek’e (D: 1973 – Ö: 25.12.1993) aittir. Şehidimizin sade ve gösterişten uzak olan mezar taşında sadece kimlik bilgileri yer almaktadır.
Türk bayrağı resmi ile cesaret örneği kahraman Türk milletinin yiğitliğine atıfta bulunulan ve görevi başında şehit olan İsmet Önal’a ait mezar taşında şu bilgiler bulunmaktadır:
Hacı Ahmet oğlu / Şehit İsmet Önal / Batman Bölge Müdürü (D: 1968 – Ö:02.07.2006)
İsmail Ünal’a (D: 25.9.1960 – Ö: 4.10.1981) ait aşağıda yer verdiğimiz sözlerde şehit olan bir askerin geride kalan annesine ağlamamasını öğütleyen içli bir seslenişini görmekteyiz:
“Gonca gül idim açmadan soldum
Dünyama doymadan kabre kondum
Ağlama annem ben şehit oldum”
Şehitliğin önemli ve ayrıcalıklı bir makam olduğunu Şehit Hasan Çiçek’in küçük yaşta ölen yeğenine hem şehidimizin kendi adının verilmesinden hem de yeğeninin mezar taşındaki kimlik bilgilerinden anlamak mümkündür:
“Şehit Hasan Çiçek’in yiğeni Küçük Hasan Çiçek
- Fatiha / D: 1997 - Ö: 28.10.2000”
İlim yolunda şehit olduğu düşünülen Hasan Görmez’e ait mezar taşı sözlerinde şehitliğin kutsallığına yer verildiği görülmektedir:
“Allah’ım, ilim yolunda Kadıhan oldu şehit
Her kulunla ona da eyle rahmet
Soyumuzun efendisi sana yakışan bu ad
Kadıhan Hasan Görmez (D: 1.9.1981 – Ö: 22.3.2000)
Gazilerimize ait bilgilerin yer aldığı sade ve gösterişten uzak mezar taşı sözleri örneklerimizden bazıları şunlardır:
“İstiklal Gazisi A. Hilim Erdem (D: 1315 – Ö: 1998)”
“İstiklal Savaşı Gazilerinden H. Hasan Çakırların kızı H. İsmail eşi H. Rahime
Baston (D: 1928 – Ö: 02.06.2009)”
“Kore Gazisi Mevlüt oğlu Mehmet Karaarslan (D: 1929 – Ö: 10.11.200?)”