GİZEMLİ DAVRANIŞLAR

Duygusal olarak çalkantılı ve fırtınalı bir ruh hali içindeyken aslında hiçbir şeyi hafife almayız. Dışa yansıtmaktan çok iç dünyamızda sarsıntılar yaşarız.Geçmişte yaşananların ruhta bıraktığı tortu bir süre sonra...

Duygusal olarak çalkantılı ve fırtınalı bir ruh hali içindeyken aslında hiçbir şeyi hafife almayız. Dışa yansıtmaktan çok iç dünyamızda sarsıntılar yaşarız.

Geçmişte yaşananların ruhta bıraktığı tortu bir süre sonra bilinçaltına yerleşiyor. Bilinçaltımızda biriken her şey bizim için zehirdir. Bu zehiri akıtmalı ve etkisinden kurtulmalı.

Zaman hepimizi törpülüyor. Daha farklı bakıyoruz hayata. Daha kavrayıcı, daha iyi nefes alarak, kararları alırken çok seçenekli düşünerek daha deneyimli oluyoruz. Pandemi, tüm dünyayı sarstı. Ne yazık ki, hala devam ediyor.

Bıraktığı etkilerden toparlanması epey zaman alacak. Hayat dengelerimizin değiştiği, egolarımızın zirve yaptığı zor günlerden geçiyoruz.

Ama, hiçbir şey kalıcı değildir. İyiden yana olmaya odaklanmalıyız. Üretmek, daha çok çalışmak, inanmak, adil olmak, güzel düşünmeyi geliştirmek için çaba harcamalıyız. Bu değerleri gerçek anlamda hissetmeliyiz.

Hayat, acı-tatlı, kolay-zor bir oyun bunu kabul etmeli. Herkes kendi şansını yaratır. Geçmişin içinde kaybolmak, geleceğe doğru yol almak için isteksizlik, yaşama karşı duyulan hevesi kaybetmek çok zordur. Olmamız gereken gerçek farkındalığa varmalı.

Yaşam sevincimizi, coşkumuzu artırmalı. Hayallerimizi gerçekleştirme yönünde harekete geçmeli. Hayatımızda söyleme cesaretini gösterdiğimiz hayırlar, hayat sahnesindeki kendimizi ortaya koymanın yolunu açar.

Tüm zorunlu kısıtlamaların ardından gerçek özgürlüğün hayır kelimesinin içinde olduğunu keşfederiz. İnsan, yaşamın defosunu çözümsel yaklaşımlarla düzeltir. Amaçsız insanlar boşluktadır. İçimizdeki gücü bulup, doğru kullanırken sakin ve sabırlı olmayı öğrenmeli.

Cesaretin ve umudun hikâyesinde maddi sıkıntılara rağmen, mücadele ederek büyük bir dirençle hayata tutunmalı.

Ani değişimler ve olumsuzluklar karşısında, pes etmemeli. Saygı çerçevesindeki yorumlar ve öneriler bir sonraki işimiz için, bize rehber olur. Zorlu deneyimlerden geçtiğimiz bu zaman diliminde sevgi şemsiyesi altında toplanmamız, birbirimize destek olmamız çok önemli.

Dünya bir sahnedir. Hepimiz birer oyuncu. İlâhi adalet asla şaşmaz. İNSAN ve EVREN bir bütündür. Evrende her şey manyetik alanda birbirine bağlı ve düzen içinde çalışır. İnsanoğlu olarak, beş duyu ile algıladığımız her şeyi, zihinsel kalıplarımıza oturtur ikna oluruz. Hayatımızdaki aşırılıklar, ruhsal ve fiziksel yorgunluk yaratır.

Ne eksik ne fazla her şey dengede olmalı. Bazen aşırı kibar davranış ve jestler kendi suçluluk duygusunu saklamak için bir kılıf olabilir. Şüphe çekicidir.

İNSAN her zaman sorumluluk bilinciyle sabır sınavından geçer. Sert ve köşeli çizgilerden sıyrılıp, olaylara objektif bakmalı.

Karışık, dağınık, yarım bırakılan konuları çözmeli. İçsel dengeyi kurarak hedefe ilerlemeli. Aileden, yaşadığımız çevreden gelen kültürümüz kişiliğimizi oluşturan olgulardır.

EKONOMİ sıkıntılı. Gelir düzeyimize göre planımızı belirlemeli. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalı. Hayatın küçük bir dilimine bakıp, tamamı hakkında karar vermekten kaçınmalı.

Yolculuk asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırız ve daha yüksek bir hedefin hemen orada olduğunu görürüz. Farkındalığımız arttıkça, hayatın getirdiklerini karşılama biçimimiz değişir.

Planlarımızda ve hesaplarımızda günlük hayatın akışında, gerçekleşebilecek her türlü değişime yönelik ihtimalleri göz önüne almalıyız. Umudu eyleme dönüştürmek gerekiyor. Herkesin hayatı bir öyküdür. Herkesin hayatta kendisi için, hayalleri beklentileri vardır. Yaşadıkça hayal hep vardır.

Her bitiş bir başlangıçtır. Öğrenmenin sonu yok. Her aydınlığın içinde karanlık, her karanlığın içinde aydınlık vardır. Olaylara sadece kendi çerçevemizden ve dar açıdan değil, daha geniş bir açıdan bakma şansını yakalamalı. Kadersel gelişmelere açık olmalı.

Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı. Gerektiğinde geri dönüp, durumu düzeltmeli. Dedikodu ve gıybetten kaçınmalı. Çirkin iftiralar, hayat içerisinde bizleri tuzağa çeken testlerdir. İkna edici konuşmalar önemli.

Her girdiği ortama, pozitif enerji ve neşe katan unutulmaz.

Hayallerimiz, duygularımız, yaşama sevincimiz olumlu yönde ilerlesin.

SAYGILARIMLA...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri