Glisemik indeksi düşük besinlerle daha uzun tokluk

Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeks hakkında bilgiler vererek, glisemik indeksi düşük besinlerin daha uzun süre tok tutarken, yüksek glisemik indeksli besinlerin ise hızlı bir şekilde acıkmaya neden olduğunu belirtti.

Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, glisemik indeks hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Sarıkaya, glisemik indeksi düşük besinlerin uzun süre tok tutma özelliği taşıdığını vurgulayarak, yüksek glisemik indeksli besinlerin ise kan şekerini hızla düşürüp insülin seviyelerini artırarak kişilerin hızlı bir şekilde acıkmalarına yol açtığını ifade etti.

Ayrıca, glisemik indeksi yüksek besinlerin pankreas dengesini olumsuz etkileyerek, diyabet, hipertansiyon ve damar sertliği gibi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtti.

“Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinlerde ise hızla acıkmaktadır”

Glisemik indeksinin yüksek olduğu besinlerin kandaki insülin miktarının hızla yükselteceğinden bahseden Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi düşük besinler bireylerin daha uzun süre tok kalmalarını sağlarken bu oranın yüksek olduğu besinler kandaki insülin miktarını hızla yükseltmekte ve bunun sonucunda da kan şekerinin hızla düşmesine neden olmakta ve kişi besin almış olmasına rağmen hızla acıkmaktadır.

Bu, bir yandan ani yükselen kan şekerinin vücutta depolanmasının beraberinde getirdiği yağlanma yani kilo almaya, bir yandan da durumu dengelemek isteyen pankreasın aşırı ve dengesiz çalışmayla insülin üretmesine ve sonuçta kan şekerindeki bu ani değişikliklerin yıllar içinde genetik yatkınlığı olan kişilerde diyabetin ortaya çıkmasına, hipertansiyona, damar sertliğine yol açmaktadır.

Gıdaların glisemik indeksi, gıdaların yapısında bulunan maddelere ve miktarlarına bağlı olarak, besinlerin depolanma süresine bağlı olarak, gıdanın pişirilme süresine ve pişirilme yöntemine göre, yiyeceklerin hazırlanma aşamalarında görmüş olduğu işlemlere göre, gıdanın birlikte tüketildiği diğer gıda ve içeceklere göre, gıdanın tüketildiği sıcaklığına göre, besin maddesinin tüketilme hızına bağlı olarak, yiyeceklerin tazeliğine ve olgunluğuna bağlı olarak, gıdaların yetiştirildiği toprak ve iklim özelliklerine göre ve besinlerin bağırsaklarda sindirilme süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir” şeklinde açıklama yaptı.

Glisemik indeksinin yüksek ve düşük olduğu besinlere değinen Dr. Sarıkaya, “Glisemik indeksi yüksek besinler; beyaz ekmek, glikoz, haşlanmış patates, karpuz, kavun, mayasız buğday ekmeği, mısır gevreği, patates kızartması, patates püresi, haşlanmış pirinç, pirinç cipsi, pirinç krakeri, pirinç lapası, pişmiş havuç ve şekerli mısır. Glisemik indeksi düşük besinler ise fındık, badem, ceviz, baklagiller, kepekli pirinç, meyve, sebze, tam buğday ekmeği ve yoğurttur” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri