Sarayönü’nde 6 yaşındayken güvercinlere olan merakından, iki tavuğa karşılık aldığı iki güvercinle başlayan Muammer Yılmaz’ın güvercin tutkusu, 62 yıldır devam ediyor.
Hayatını kuşlarına adayan Yılmaz, 500 kadar taklacı güverciniyle can yoldaşlığı yapıyor. Gündelik yaşamın stresinden güvercinleriyle uzaklaşan Yılmaz, altı ayrı kümeste beslediği taklacı güvercinlerine gözü gibi bakıyor.
Her gün sabahtan akşama kadar kuşlarının bakımı ve beslenmesiyle uğraşan Yılmaz, tek tek ilgilendiği kuşlarından hastalananları ise karantina kümesinde tedavi ederek iyileştirmeye çalışıyor.
Güvercin tutkusunun, 6 yaşındayken babasına zorla aldırdığı iki güvercinle başladığını ifade eden Muammer Yılmaz, 62 yıldır kuşlarından hiç ayrılmadığını söyledi.
İlk kuşlarını tavukla takas ederek aldıklarını ve zaman içerisinde kuşlarının sayısının 500’ü aştığını anlatan Yılmaz, “Köyümüze kuş satmaya bir adam gelmiş. Koşarak eve gittim. Ağlayarak babamdan bana kuş almasını istedim. Babam da ‘tamam alıyım’ dedi. İki tavuk verip yerine iki kuş aldı. Ondan sonra kuşlarımdan hiç ayrılmadım.” dedi.
“Ameliyat olmam lazım ama kuşlarımdan ayrılamıyorum”
Yılmaz, kuşlarına çok güçlü bir bağ ile bağlı olduğuna değinerek, “Ben kuşlarımdan ayrılamam. Bir yere gitsem mecbur geri dönmem lazım. Gelip bunlara bakmam lazım. Dizlerimden ameliyat olmam gerekiyor ama kuşlarımı bırakıp gidemiyorum. Kuş hastasıyım ben. Bunları her gün görmem lazım. Ölsem de kuşlarımı kimseye vermem. Çünkü verirsem ben kendim huzursuz olurum. Kuşlarımı düşünür dururum.” şeklinde konuştu.
Kuşları zarar gördüğünde çok fazla etkilendiğini aktaran Yılmaz, herhangi bir kuşunun kaybolması ya da ölmesi durumunda birkaç gün yemekten kesildiğini, uzun bir süre kendine gelemediğini dile getirdi.
“Kahve dedikodusuyla uğraşamam, kuşlarıma bakarım”
Güvercin tutkusunu adeta bir yaşam biçimi haline getiren Yılmaz, kuşları için sigarayı bıraktığını belirterek şunları söyledi:
“Bunların yemini alırım, otururum sandalyeme, çayımı içer, bunlara bakarım. Öyle çarşıya gidip de milletin dedikodusuyla uğraşamam. Kahveye gidip günde 5 çay, bir paket sigara içsem günlük 20 lira masrafım olur. Ayda 600 lira, yılda 6 bin lira yapar. Ben 8 bin lira harcarım kuşlarıma bakarım. Başka da bir şey yapmam.”
“Yıllık 7-8 bin lira masrafım var”
Kuşlarını korumak için sürekli tetikte beklediğini kaydeden Yılmaz, “Bunların en büyük sıkıntısı hastalık, kedi ve atmaca. Başka sıkıntısı yok. Köpeğim var. Kapılarını kilitlerim. Geceli gündüzlü tıkırtı olursa kalkar bakarım. Devamlı tetikte dururum. Kuşlarımı buğdayla besliyorum. Kışın biraz da mısır alıyorum. Bir yılda 8 ton yem yediriyorum. Masrafı 7-8 bin liraya varıyor.” diye konuştu.
Yılmaz, iyi bakılan kuşların 15-20 sene yaşadığına değinerek, 20 yaşına yakın kuşları olduğunu söyledi.