Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Şükrü Serhat Kara, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından belirlenen Dünya Hepatit Günü’nde bilgilendirme yapmak ve farkındalık oluşturmak adına açıklamalarda bulundu.
Hepatitin, karaciğer iltihaplanması olduğunu söyleyen Kara, virüsler dışında en sık görülen hepatit nedenlerini alkol ve ilaçlar olarak sıraladı.
Çoğu insanın yaşamı boyunca değişik hepatit virüsleri ile karşılaştığını kaydeden Kara, “Bu karşılaşma A ve E tipi viral hepatitlerde genellikle iyileşip kronikleşmeye yol açmazken; B, C ve D tipi viral hepatitler değişik oranlarda kronikleşerek siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Dünyada 400 milyon bireyin Hepatit B, 150 milyon bireyin Hepatit C ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Tedavi için ise yılda 140 milyon lira harcanmaktadır. Bu nedenle tanının erken konulması ve tedavinin erken başlanması önemlidir. Ülkemizde Hepatit B sıklığı yüzde 4, Hepatit C sıklığı %1'dir. Ülkemizde yaklaşık 3 milyon Hepatit B ve 600 bin Hepatit C hastası bulunmaktadır. Her iki virüs de Türkiye'de önemli bir sağlık sorunu yaratmaktadır. Hepatit B ve C virüsü karaciğer yetmezliğine ve karaciğer kanserine yol açabilmektedir. Tüm dünyada bir yılda 1,5 milyona yakın kişi Hepatit B ve C virüsünün yol açtığı siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle kaybedilmektedir. Ancak ülkemizde çocuklara, adolesanlara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması, genç nüfusta Hepatit B Virüs (HBV) enfeksiyonunu azaltmıştır.” şeklinde konuştu.
“Hepatit enfeksiyonu taramaları önemli”
Çok sayıda kişinin virüs taşıdığını tesadüfen öğrendiğini belirten Kara, “Bu nedenlerden dolayı Hepatit B enfeksiyonu taramaları önemlidir. Tamamen sağlıklı bir şahsın bir kan bağışından sonra B veya C tipi hepatit taşıyıcısı olduğunu öğrenmesi veya rutin kan kontrolleri sırasında kronik hepatit olduğunu duyması mümkündür. Evlilik öncesi yapılan tetkiklerde de kronik hepatit saptanabilmektedir. Hepatit B ile enfekte olan kişiler oral (ağızdan) antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak (kanda HBV DNA PCR testi negatif) şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler. Aynı uygulama diğer risk grupları için de geçerlidir.” diye konuştu.