24 Haziran'da Türkiye tekrar bir seçime gidiyor.
Ama bu seçim diğerlerinden farklı. Bu seçimde ilk defa yeni bir sistem oylanacak.
Geçtiğimiz yıl 16 Nisan tarihinde yapılan referandum oylaması sonrası Türk halkı artık yeni bir sistemin önünü açmış ve "Türk Usulü Başkanlık Sistemi" ismiyle de tarif edilen partili cumhurbaşkanlık sistemi için anayasa değişikliğine gidilmişti.
Şimdi o referandumun sonucunda ilk kez yeni sistemle bir cumhurbaşkanını 24 Haziranda ya da ikinci tura kalırsa 8 Temmuzda seçeceğiz.
Şimdiden hayırlı olsun.
***
Seçimin sonuçları elbette ki çok önemli.
Kim kazanacak, meclis nasıl oluşacak hepimiz için merak konusu.
O işin ayrıntılarına girmeye farklı bir yorum yapıp dikkat toplamaya falan çalışmayacağım.
Ben işin renkli kısmına bakıyorum.
Bak seçim kararı alındı ne güzel caddeler süslenmeye başladı.
Bayraklar, afişler.
Başkanlık seçimi bir tarafta diğer yanda milletvekili aday adaylarının telaşı, çalışmaları koşuşturmaları var.
Ne güzel bizlerde kim aday adayı kim değil konuşup tartışıp duruyoruz.
Zenginin malı züğürdü yorarmış.
O hesap bize de bir sürü malzeme çıktı işte dedikodu yapmak için.
Her gün televizyonlarda ayrı ayrı tartışma programları yapılıyor.
Hoş genelde programa katılanlar hep aynı kişiler, bazen de farklı yüzleri çıkarsalar iyi olur ama yine de olsun. Onların kıyasıya ve aynı cümlelerle sanki birer siyasi parti lideri gibi yaptıkları konuşmaları ilgiyle takip ediyoruz.
***
Bunlardan ziyade benim en çok ilgimi çeken konu ise seçim öncesi verilen vaatlerle seçim ekonomisi.
Her seçim öncesi mutlaka olur.
İşçi, çiftçi, memur, emekli hakları ve ekonomik durumları hatırlanır, vaatler verilir.
Geçen yıllarda seçimler öncesi her partinin birçok seçim vaadi vardı.
Mazotu yarıya düşürmek, yemden vergi almamak, asgari ücreti katlama, gençlere için ayrı projeler, bayanlar için ayrı projeler vs vs...
Hatta bazıları da vaatten ileriye gidip gerçekleşir.
Alın size en güzel örnek.
Benimle birlikte milyonlarca emekli şimdi bayram önü 1000 er lira ikramiye alacak.
Yok efendim bu fikir CHP'den çıkmış, yok efendim Mehmet Şimşek lafını yemiş, yok kaynağı neymiş bunlar beni ilgilendirmiyor.
Ben somut şeye bakarım. Bu para cebime girecek mi girecek. Gerisi boş
Ekonomi bakanı Ağbal bütün imkanları zorladık bu parayı vereceğiz dedi.
Demek ki isteyince ve zorlayınca oluyormuş.
Seçim öncesi müjdeli pakette sadece bu yok.
Geçici vergi indirimleri geldi. Ekime kadar KDV, ÖTV indirimleri var. Keşke daha uzun süreli olsa. Hep seçim olsa indirimlerde devam edecek bence.
Mesela 15 yılda 10 uncu kez borç yapılandırılmasına gidiliyor.
Devlet kendisine borçlu vatandaşla barışmak ve borçlarını faizlerini silerek taksitlendirmek için defalarca adım attı ama bu millet inatçı mübarek. Her seferinde bir sonraki yapılandırmayı beklemek için kulağının üzerine yatıyor. Devlet daha ne yapsın.
Bir başka müjde kayıt dışı stoklar görmezden gelinip resmi olarak kayıt altına alınacak.
Sonuçta esnaf bunu zaten alıp satıyor. Hiç olmasa kayıt altında olması daha iyi değil mi?
Kaçak ve ruhsatsız yapılara af geldi mesela. Şimdi hepsi kayıt altına alınacak ve ruhsatlandırılacak.
Sonuçta bu binalar yıkılacak değil ya. Yıllardır vatandaş buralarda oturuyor. Elektriği suyu var bana göre ruhsatının verilmesinin de hiçbir mahsuru yok.
Bu örneklere katacağımız daha birçok af ve müjde bakanlar kurulunda görüşülerek karara bağlandı.
Benim tek itirazım daha doğrusu beklentim vergisini zamanında ödeyen, inşaatını ruhsatlı olarak yapan, okulunu zamanında bitiren ya da aldığı sattığı belgeli ve belli olan vatandaşlara da hiç olmasa yükümlülüklerini yerine getirdikleri için küçük bir ödüllendirme yapmaları.
***
Her ne kadar seçimler devlete yük ve masraf gibi görünse de bana göre artıları eksilerinden fazla.
Mesela bir başka örnek vereyim.
Bu seçimler siyasileri birleştirdi, kenetledi.
Yıllarca birbirlerine etmedik laf bırakmayan iki parti şimdi cumhur ittifakıyla birlikte hareket ediyor.
Diğer yandan ideolojik olarak birbirlerine tamamen zıt dört parti de millet ittifakı yaptı.
Biri cumhur diğeri millet.
Yani her ikisi de aynı.
Sonuçta hepsi bizim için ittifak ediyor demek ki.
Bundan daha güzel ne olabilir ki.
Evet, evet bence her yıl bir seçim olmalı. Yoksa ağlanacak halimize ağlamaya başlarız ki işte o fena...