Hazan dediler, hüzün dediler, kalbimizi ele verdiler. Sadece Eylüldü gelen. Güzelliği göremediler. Oysa benim Eylüllerimde cevizler, incirler, bademler var...
Tezgâhta lüfer, oltada istavrit var... Bağ bozumları, üzüm şıraları, kış hazırlıkları, tatlı esinteler, naif geceler, yağmurlar... Güzel başlangıçlar var... Bir de mutlu şarkılar...
HOŞGELDİN EYLÜL (Özdemir ASAF) Gün güzellikler getirsin Günaydın mutlu sabahlar. Umudu yaşatanlara, sevgiyi paylaşanlara, kalbimize dokunanlara, bir küçük merhaba ile güne başlayıp yüzünden tebessümü eksik etmeyenlere günaydın.
Her günün ayrı bir değeri, ayrı bir heyecanı, dokunuşu var. Bugün evren hiç kimsenin dokunamadığı ayrı bir yerden dokunsun gönüllere, mutluluklar yaşatsın. Bir umutla başlar her güzel gün. Gün güzel olunca umut da özel olur. Her yeni gün sizlere umut getirsin. Umudunuz sevgi, sevginiz sonsuz, gününüz aydınlık olsun.
EYLÜL geldi hoş geldi. Eylül, sonbaharın başlangıcı. Serin havaların, güzel yağmurların ayı. En romantik, en huzurlu, en dingin, en güzel aylardan biri.
Bitişlerin, yeni başlangıçların, geçişlerin, yenilenmenin ayı. Tatlı telâşların, hayallerin, vedaların ve merhabaların ayı. Eylül ile başlayan sonbahar, şairlerin, yazarların ve aşkın mevsimidir.
EYLÜL, insanı değişime zorlar. Eylül ayı yaz rehavetinden uyanıştır. Yeniye, değişime hazırlıktır. Yenilenmeden önce değişmek gerekir. Kimileri için hüzün ayı olarak hatırlanır. Kimbilir, belki yaprak dökümüdür onları hüzne davet eden.
(Vakit Eylül vaktidir. Çaylar dem tutar. Kahveler bir başka kokar bu mevsimde. Yavaşlar her şey. Yavaşlar zaman. Yazın coşkusuna inat, durup dinlenme, doğanın renklerini izleme vaktidir. Vakit Eylül vaktidir. (İnan Durak TAŞ)
Yağmurun, yeşilden sarıya dönen yaprakların, aşkın ve romantizmin mevsimi sonbaharın güzel günlerindeyiz. Sonbaharın büyüsü, sarı, yeşil, kırmızının onlarca tonuna bürünen ağaçların, göle yansımasıyla renk cümbüşü yaşam enerjisi veriyor.
Doğanın bağrından kopmuş bitki örtüsü ve doğal güzellikler, etkinlik ve festivallerle süslenir. Şelâleler, ormanlar, heybetli dağlar, kendine hayran bıraktırıyor.
Tarihi güzellikler, izleyenlere büyülü manzaralar sunuyor. Rotamızı nereye çevirirsek doğal güzelliklerin yanında kültürel zenginlikler de, bizleri bekliyor.
EYLÜL, bolluk, bereket, umut, gözyaşı, yakarış ve özlemdir. Herkes, kendi çemberinde yapabileceğinin en iyisini yapmaya gayret eder. Planlı davrandığımız zaman, olaylar kendiliğinden rayına oturur.
İyi dostluklar hesapsız kurulur. İçinde beklenti yoktur. Çıkarsızlık vardır. İhanet yoktur. Dargınlık duvarlarını yıkmalı. Kin, nefret, intikam duygularını aşmalı. Kırılan kalpleri onarmalıyız.
Yardımlaşma, el uzatma uzatılan eli tutma, duygulu olmalıyız. Ağlama, gülme, acı duymayı doğayı seyrederken daha derin yaşıyoruz. İçimizdeki çocuğu unutmamalıyız. Sevgili, en sevgili, ey sevgili, kudretine hayran olduğum Allah'ım, zorumuzu kolay, sağlığımızı daim, uzaklarımızı yakın, sevgimizi, helâlinden eyle.
Ailemize, sevdiklerimize, sağlık, huzur, mutluluk ver. Gönlünüzden geçen tüm arzularınız gerçek olsun. Güzellikler şükrettikçe çoğalırmış. Her şeyin hayırlısının sizlere nasip olması dileğiyle...
(Hem mert, hem de dilsizdir bazı yürekler. Kızar söylemez, üzülür belli etmez, Ama, bir kere kırıldı mı, tamir etmeye, özür de ömür de yetmez!... Yaşar KEMAL)
Eylül, hüzün değil, huzur getirsin inşallah. Hayat, uzun bir şiir. Hayallerimiz çok renkli Gökkuşağına dönüşüyoruz. İnanmış yürekler mutlu olmaya her zaman hazır olmalı. Mücadele gücümüzü yitirmemeliyiz.
SAYGILARIMLA