Ekim ayı birçok bölgede kurak geçerken, kasım ayının ilk haftasında görülen yağışların özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde hububat için risk teşkil etmeye başlayan durumu pozitif yönde etkilemesi bekleniyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), kurak geçen ekim ayının ardından, kasım ayının ilk haftasında gerçekleşen yağışların, özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde hububat ekilişlerini olumlu etkilemesini bekliyor.
Hububat ile bakliyat gibi ürünleri yakından takip eden TMO, bu amaçla Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizi Raporu hazırladı.
Raporda, ekim ayı yağışları doğrultusunda 2020/2021 sezonu ekiliş ve bitki gelişimi değerlendirildi.
Buna göre, yağışlar ekim ayında normaline göre yüzde 58, geçen yıla göre yüzde 21 daha az gerçekleşti.
Ekim ayında sadece Ege ve Marmara bölgelerinde normaller seviyesinde, diğer bölgelerde az miktarda yağış meydana gelirken, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde neredeyse hiç yağış görülmedi.
Hububat ekilişlerinin çoğu, şekerpancarı, pamuk, kuru soğan ve patates sökümlerine ve beklenen yağışı müteakip kasım sonunda tamamlanacak. Güneydoğu ve Ege bölgelerinde ise ikinci ürün mısır ve pamuk hasadını müteakip aralık sonuna kadar bu süreç devam edecek.
Eylül ve ekim ayı birçok bölgede kurak geçerken, kasım ayının ilk haftasında alınan yağışlar özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde hububat için risk teşkil etmeye başlayan durumu pozitif yönde etkileyecek.
Sulanabilen ve erken ekilen alanlarda çimlenme ve çıkışın gerçekleştiği gözlendi.
Farklı ürünlere kayış olabilir
Kışlık ekilişler devam etmesine rağmen İç Anadolu’da nohuttan ekmeklik buğdaya, maliyeti daha düşük olması nedeniyle arpaya ve bu yıl hasatta piyasa fiyatının yüksek seyretmesi nedeniyle makarnalık buğdaya, Ege Bölgesi’nde buğdaydan bir miktar haşhaşa ve yem bitkilerine kayış öngörülüyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde fiyatının yüksek seyretmesi nedeniyle kırmızı mercimek ve buğday ekiminde artış, arpada azalış bekleniyor.
Gübre kullanımında kıraç alanlarda yağış yetersizliği ve fiyatların artması nedeniyle azalma görülmesine rağmen, sulanabilen alanlarda herhangi bir düşüş yaşanmadığı belirlendi.