Konya Anadolu’nun incisi desem, karşı bir ses “Niye “diye sorar
Anadolu’yu bize yurt yapmış Türk İslam medeniyetini bu coğrafya ya karış karış işlemiş Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapması bile Konya Anadolu’nun incisi demeye yeterli değil mi?
Bu şehirden insanlık alemine, asırlardır sevgi, kardeşlik ve hoşgörü çağrısı yapılmıştır. Yapılmaya da devam ediyor.
En yakın örnek ki?
Depremin harabeye çevirdiği Hatay’a bir gidin.
Yürekten baktığınızda inanın şehrin yeniden imarında Konya’yı görürsünüz.
Dili, dini fark etmiyor.
Sadece ülkemizde değil, nerede olursa olsun bir mazlum varsa Konya, orada
Aralık ayı ise, Konya için bir başka aydır. Dünya’nın dört bir yanından gelenlere kucak açılır.
Bu ay, Konya da tüm insanlığın buluşma, tanışma, kucaklaşma ve kaynaşma ayıdır.
Hepsi, din alimi, felsefeci, tasavvuf ehli, hoşgörünün simgesi olarak kabul edilen ilim insanı Hz. Mevlana’nın “Gel’ çağrısını duyup gelmişlerdir.
Yarın Uluslararası Hz.Mevlana’yı anma etkinliklerinin 750.yıldönümü başlayacak. Etkinlikler 17 Aralık günü akşamı yapılan Şeb-i Arus törenleri ile sona erecek.
Konya misafirlerini eserleriyle, ikramlarıyla karşılamaya, ağırlamaya hazır.
Bu hazırlıklar içerisinde Büyükşehir Belediyesi ‘Vuslatın 750.yılında Hz. Mevlana’ konulu özel sayı olarak dergi hazırlamış
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Bilgiç, sağ olsun bu dergiyi bize de göndermiş.
Öyle emek verilmiş ki; kitaplık için muhteşem bir eser.
Merhaba başlıklı giriş yazısında diyor ki: Hz. Mevlana Türk-İslam düşüncesinin insan formunda tecessümü olarak nitelenebilecek bir değerdir.
Konya ve Hz.Mevlana mı?
Biri olmadan diğerinin düşünülemeyeceği madde ve ruh bütünlüğünün ifadesidir.
Şehrimize hoş geldiniz.