Geçen hafta TBMM Başkanlığı'na sunulan Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu" teklifi, iklim değişikliğiyle mücadelede temel ilkeleri belirliyor. 20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik öngören teklif, İklim Değişikliği Başkanlığı'nın yetki ve sorumluluklarını da netleştiriyor. Kanun teklifinin içeriğine dair sosyal medya hesabından açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Türkiye'nin ilk İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadelemize yeni bir boyut kazandıracak" ifadelerini kullandı.
Teklife göre; eşitlik, iklim adaleti, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon, sürdürülebilirlik, şeffaflık, adil geçiş ve ilerleme gibi temel ilkeler esas alınacak. Kamu kurumları, kuruluşlar ve özel sektör, kamu yararı gözetilerek belirlenen tedbirlere ve düzenlemelere süresi içinde uymakla yükümlü olacak.
Kanun teklifiyle, ekonominin iklim kaynaklı risklere karşı daha dirençli hale getirilmesi hedeflenirken, sektörlerin uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla daha temiz ve verimli üretim süreçleri yasal güvence altına alınacak. Teklif, yalnızca sanayi sektörlerine değil; şehirlerin, tarımın, hayvancılığın ve yeşil alanların korunmasına yönelik kapsamlı bir yaklaşım içeriyor.
İklim Değişikliği Başkanlığı'nın sorumlulukları
Teklif kapsamında İklim Değişikliği Başkanlığı'nın görev ve sorumlulukları netleştirildi. Başkanlık, kurumlar arası koordinasyonu sağlayarak iklim değişikliğiyle mücadelede faaliyet ve standartları belirleyecek. Sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum çalışmalarını takip edecek olan Başkanlık, karbon fiyatlandırmasına yönelik piyasaya dayalı mekanizmaların düzenlenmesinden de sorumlu olacak. Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ise Başkanlık tarafından kurulacak ve tahsisatların dağıtımı bu sistem çerçevesinde gerçekleştirilecek.
Ulusal ve Yerel Eylem Planları hazırlanacak
Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığı'nın yayımladığı strateji ve eylem planları doğrultusunda sera gazı emisyonları azaltılacak. Strateji ve eylem planları dönemsel olarak ulusal ölçekte hazırlanacak, uygulanacak ve uygulanması izlenecek.
İklim Değişikliği İl Koordinasyon Kurulları kurulacak
Her ilde, vali başkanlığında toplanacak İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu, ilgili kurum ve kuruluşlar ile yerel yönetim temsilcilerinden oluşacak. Kurulun çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından belirlenirken, Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları en geç 31 Aralık 2027'ye kadar hazırlanacak. Bakanlık, gerekli gördüğü takdirde bu süreyi bir yıl uzatabilecek.
Yerel Planlar Vali Başkanlığında hazırlanacak
Yerel İklim Değişikliği Eylem Planları, her ilin sera gazı emisyonlarını azaltma ve iklim değişikliğine uyum sağlama hedefleri doğrultusunda bütüncül bir çerçevede oluşturulacak. Vali koordinasyonunda yürütülecek bu süreçte, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer illerde ise il belediyeleri ve il özel idareleri ilgili kurumlarla iş birliği yaparak planları hazırlayacak veya hazırlatacak.
Planlar, onay için İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu'na sunulacak. Ayrıca, sektörel etkilenebilirlik ve risk analizleri, iklim modelleri kullanılarak Başkanlık tarafından periyodik olarak güncellenecek ve strateji ile eylem planlarının temelini oluşturacak.
Türkiye Yeşil Taksonomisi kurulacak
İklim Değişikliği Başkanlığı, ulusal, sektörel ve tematik analizler içeren raporlar hazırlayarak iklim politikalarının şekillenmesine katkı sağlayacak. Finansal kaynakların etkin yönlendirilmesini desteklemek amacıyla iklim değişikliği teşvik mekanizmaları geliştirilecek ve Türkiye Yeşil Taksonomisi oluşturularak uygulanacak.
Döngüsel ekonomi hedefleri doğrultusunda, sıfır atık politikası çerçevesinde ürünlerin yeniden kullanımı teşvik edilecek, atıkların yan ürün veya alternatif ham madde olarak değerlendirilmesi sağlanacak. Ayrıca, geri dönüşüm ve geri kazanımla elde edilen ürünlerin kullanım oranlarına yönelik zorunluluklar belirlenecek.
Sınırda karbon düzenleme mekanizması
Türkiye Gümrük Bölgesi'ne ithal edilen malların gömülü sera gazı emisyonlarını kontrol altına almak amacıyla Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) oluşturulabilecek. Bu mekanizmanın işleyişine ilişkin raporlama, kapsam, içerik, usul ve esaslar, ilgili bakanlıklarla iş birliği içinde Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Temiz teknolojinin kullanımı yaygınlaştırılacak
İklim değişikliğiyle mücadelede teknolojik gelişmelere öncelik tanınacak. Karbon yakalama ve depolama teknolojileri, hidrojen enerjisi gibi yeni nesil temiz teknolojiler teşvik edilecek. Bu alanlarda proje geliştirilmesi için ilgili kurumlarla iş birliği yapılacak ve enstitüler ile araştırma merkezleri kurulabilecek.
Eğitim sistemine de iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konuları entegre edilecek. Tüm eğitim düzeylerinde müfredatlar güncellenerek, öğrencilerin çevre bilinci kazanması sağlanacak. Ayrıca, yeşil iş gücünün yetiştirilmesi amacıyla gerekli düzenlemeler yapılacak. Kamuoyunda farkındalığı artırmak için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek.
Net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, karbon yutağı alanlarının korunmasına yönelik tedbirler alınacak. Ormanlar, tarım alanları, meralar ve sulak alanlar üzerindeki baskı azaltılacak ve su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacak. Denizel ve karasal korunan alanların niteliği ve yüzölçümü artırılarak doğal ekosistemlerin sürdürülebilirliği desteklenecek.
Kanun teklifinde öngörülen tüm planlama ve uygulamalar, ilgili kurumlar tarafından en geç 31 Aralık 2027'ye kadar tamamlanacak. Cumhurbaşkanı, gerekli görmesi halinde bu süreyi bir yıl daha uzatma yetkisine sahip olacak.