6 Şubat günü şafak vakti Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7; öğle saatlerinde de Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremler Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Elazığ ve Malatya'da büyük yıkıma yol açarken, binlerce kardeşimiz de enkaz altına kalarak hayatını kaybetti.
Enkaz altından çıkanların ise yaraları sarılmaya çalışılıyor.
Allah dan gelene boynumuz kıldan incedir.
Allah’ım afatından korusun diye dua ederiz.
Allah’ım devletimize ve milletimize zeval vermesin.
Maşallah depremin ilk gününden itibaren devletimizde, milletimiz de deprem bölgesindeki arama kurtarma, yardımlar gibi canını dişe takarak yaptığı çalışmalarla; nasıl bir millet ve nasıl bir devlet olduğumuzu dünya ya gösterdiler.
Çok şükür
Boşuna dememişler “Bir Türk dünyaya bedeldir” diye
Öyle de oldu.
Dile kolay.
11 il, ilçeleri ve köyleri ile birlikte neredeyse yerle bir oluyor, ama maşallah bütün herkes depremden etkilenen kardeşlerinin yanında dimdik duruyor.
Onları,‘Muhanete’ muhtaç ettirmiyor.
En azından evlerine kavuşuncaya kadar başlarını sokacakları Çadırkentler, konteyner kentler kuruluyor.
Seyyar fırınlar ve sahra mutfakları sıcacık hizmet veriyor.
Konteyner de kalan bir depremzede ailenin söylediğine iyi kulak verin.
Önce evin hanımefendisi konuşuyor. “İki evimiz, arabamız ve iş yerimiz vardı. Varlıklı bir aileydik. Malımızı kaybettik.Çok akrabamızı kaybettik. Ama çok şükür eşim ve çocuklarımla kurtulduk. Devletimiz ve milletimizden Allah razı olsun bizi yalnız bırakmadılar.
“Kendinizi nasıl hissediyorsunuz” diye sorulan evin erkeği ise ibretlik bir konuşma yaptı.
“Çok şükür enkazdan eşim ve çocuklarımla sağ olarak kurtulduk. Malımız gitti. 20 yıl önce de evimiz arabamız yoktu. Çalışır, yine alırız inşallah.
Amma insanlığımızı öğrendik.
Allah göstermesin bir yerde insanlar bizim gibi duruma düşerlerse iki kazağım varsa birini gönderecem.
Ahde Vefa Turan Birliği Derneği Başkanı Harun Maral kardeşliğin nasıl yaşandığını anlatan bir yazı göndermiş. Onu da sizinle paylaşayım
Bugün Konya ya, GAZİANTEP'den gelen bir depremzede kardeşimiz ile sohbet ettim.
- Konya da dolmuşlar bizim deprem mağduru olduğumuzu anlayınca bizden para almıyorlar.
- Ayrıca bir tatlıcı dükkanı bizim depremden dolayı geldiğimizi anlayınca, yarın ailecek misafirimiz olun daveti yaptılar.
Pir Ahmet Yesevi’nin şu sözünü hiç unutmayın
“Yoklar doymadığında varlar ağlamıyorsa bu dünya tez yıkılır”